Ülkemiz sinemasının tarihe geçmiş isimlerinden Kemal Sunal, hayatının son dönemlerinde telif haklarıyla ilgili yasal süreçleri başlatmasıyla da dikkat çekmişti. Kendisinin oynadığı onlarca filmin televizyon gösterimlerinden kazanç elde edememesini yargı yoluna taşıyan ünlü oyuncu, yaşamında bu girişimlerinden sonuç elde edememişti. 2000 yılında yaptığı bir uçak seyahati öncesinde kalp krizi geçiren ve aramızdan ayrılan Sunal, günümüzde dahi filmleriyle izleyiciyi ekranlara çekmeyi başarabilen bir isim.
Kemal Sunal’ın vefatından yıllar sonra, ünlü sanatçının aile üyeleri tarafından telif hakları için bir dava daha açıldı. 2013’te Ali Sunal, Ezo Sunal Öztüyen ve Hafize Gülderen Sunal tarafından; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak telif haklarına yönelik bir dava oluşturuldu. 1970’lerden 1990’lı yıllara dek 45 sinema filminde rol alan Kemal Sunal’ın, bu filmlerin hiçbir televizyon gösteriminden telif ücreti alamaması üzerine açılan dava; filmin yayın haklarını televizyon firmalarına satan yapım şirketlerine karşı yürütülmekteydi.
Davalı şirketlerin bu filmlerden ciddi miktarlar kazandığını belirten Sunal ailesi, buna karşın Kemal Sunal’a ve vefatının ardından mirasçılarına hiçbir ödeme yapılmamasının kanuna aykırı olduğunu belirtmekteydi. Bu firmalardan telif haklarını talep eden Kemal Sunal’ın mirasçıları, dava sürecinde haklı bulunan taraf olmuştu. Dava sürecinin sonrasında, yapım şirketlerinin avukatları tarafından istinaf süreci başlatıldı. İstinaf davasında kararların bir kısmının uygulanma ve bir kısmının bozulma yönünde sonuca varılması ise; ana davanın Yargıtay’a taşınmasına yol açtı.
Yargıtay’dan Telif Hakları İçin Emsal Karar
Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaftan aldığı karar sonrasında açılan Yargıtay davası, yakın dönemde sonuca ulaştı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nin aldığı bozma kararını bozdu. Hukuk Dairesi’nin ardından en üst mahkeme olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na aktarılan dava, buradan çıkan nihai kararla birlikte sonuçlandırıldı. Genel Kurul’un aldığı karara göre, telif talebinin haklı olduğu ve ödeme sürecinin dava sonrasında başlatılması gerektiği sonucuna varıldı.
Filmlerin çekildiği dönemde sinema salonlarında gösterilmesine yönelik telif haklarının tazmin edildiğini belirten Genel Kurul kararı, sonrasındaki süreçte süregelen hakların taraflara aktarılmadığı kararına vardı. Eser sahipliğiyle bağlantılı hakların getirdiği 70 yıllık koruma süresine göre değerlendirmesini yapan Genel Kurul; eserin üretimi sonrasında yeni ve öngörülemeyen yayın alanlarının oluştuğunu, bu alanların da telif ödeme sürecine dahil edilmesi gerektiğini tebliğ etti. Bu karar açıklamasıyla birlikte sonuçlanan davada, Kemal Sunal’ın ailesinden izinsiz gerçekleştirilen haksız kullanımlar için tazminat ödenmesi kararı da verilmiş oldu.
Bu kararın, Yeşilçam’da rol almış birçok ünlü isim için emsal niteliğinde olacağı öngörülüyor. Günümüze dek birçok yapım için yalnızca dağıtım firmaları ücret elde edebilirken, bu kararın ardından filmlerin içerisinde yer alan tüm aktör ve aktrislerin telif hakkı elde etme imkanı ortaya çıktı. Kemal Sunal’ın mirasçılarının avukatlığını üstlenen Özge Tosunöz Sarı; sinema sözleşmesi haricinde kalan tüm yayın kanallarından telif hakkı elde etme imkanının, bu dava sayesinde net bir biçimde ortaya çıktığını ifade etti. Bu kararla birlikte Yeşilçam sanatçılarının ve mirasçılarının hak talebinde bulunabileceğini belirten Sarı, ilerleyen dönemlerdeki telif problemlerinin de bu kararla birlikte çözüme kavuşabileceğini söyledi.