Türkiye’nin F-35’lere alternatif olarak bulduğu savaş uçağı: Eurofighter Typhoon

Milli Savuma Bakanı Yaşar Güler'in "F-35’i alma taraftarı değilim. Eurofighter almak istiyoruz. Çok etkili bir uçak. İngiltere ve İspanya'dan 40 adet Eurofighter savaş uçağı almayı planlıyoruz" sözlerinin ardından gözler Avrupa Birliği yapımı 4.5 nesil, çift motorlu savaş uçağı Eurofighter Typhoon'a çevrildi.

f 35 muadili habermeydan

Türkiye’nin F-35’lere alternatif olarak bulduğu savaş uçağı, Eurofighter Typhoon oldu.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin yönelttiği soruları yanıtladı.

Bakan Güler, Eurofighter’larla ilgili çalışmaların olduğunu İngiltere ve İspanya ile görüşüldüğünün altını çizdi. “Elimizdeki muharip uçakların şu anda yükümlü olduğumuz görevleri karşılayıp karşılamayacağına dair bir soru vardı. Elimizdeki uçaklarımız F-16’larımız ve F-4’lerimiz bizim yapacağımız görevler için yeterlidir” diyen Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz tabii ki ileriye bakıyoruz, başlangıçta F-35’e müracaat etmiştik. Bakın F-35’te birtakım problemler çıktı. Onun da alternatiflerini çalışıyoruz. Block-70 denen Viper uçaklarıyla 40 taneyi hazır alacağız, 79 taneyi de kendi TUSAŞ fabrikamızda biz yapacağız. Eurofighter’larla ilgili çalışmamız var. İngiltere ve İspanya’yla görüşüyoruz. Hem İngiltere hem İspanya evet diyor, Almanya’yı ikna etmeye çalışıyorlar. Onlar çalışıyor biz çalışmıyoruz. Olursa oradan da 40 tane Eurofighter almayı planlıyoruz. Ama bizim için asıl olan 2 tane uçağımız var. Hürjet’imiz var; eğitim uçağımız olacak aynı zamanda bir muharip uçak olacak. Asıl hedefimiz KAAN, milli muharip uçağımız; bu yılın sonunda ilk uçuşunu yapacak. Bu beşinci nesil bir uçak bugün başladık yarın da bunu bitireceğiz öbür gün de piste çekeceğiz diye bir kaide yok. 2028’de yerli motoru vereceğiz. En geç 2031-2032 kendi motorumuzla uçuyor olacak.”

Peki neden gözler bir anda Eurofighter’a döndü? Eurofighter uçakları F-35’e alternatif olabilir mi?

Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, Eurofighter uçaklarıyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e değerlendirdi. Oğuz’un açıklamaları şöyle;

F-35, 5. nesil, Eurofighter 4.5 nesil. Aynı değil yani stent özelliği yok. Bunlar hepsinin bir alt nesli. F-16 Blok 70, Eurofighter, Rafale… Bunların hepsi 4.5 nesil uçaklar. 5. nesil uçaklar sadece F-35, F-22, Su 57, J 20… Dolayısıyla bunlar bir üst sınıf. Diğerleri bir alt sınıf. Onların da radar görünürlükleri açısından daha iyiler ama 5. nesil uçak gibi değiller.

Nasıl F-16’da Blok 60, Blok 70 varsa onda aynı şekilde Tranche 1, Tranche 2, Tranche 3 var. Eurofighter Typhoon için hangisinin konuşulduğu açıklanmadı. O detay çok önemli ama muhtemelen bir tarafta F-16 Blok 70 alırken diğer tarafta da Trenche 4 isteneceğini kabulüyle bunları söylüyorum. Birbirlerine yakın uçaklar. Ancak Eurofighter Typhoon Tranche 4’ler çift motorlu ve daha güçlü. O açıdan ve manevra kabiliyeti açısından daha uygun ama daha maliyetli uçaklar. Uçuş ve bakım maliyetleri F-16’ya göre daha yüksek. Ama manevra kabiliyetleri baktığınız zaman biraz daha iyi.

Bazılarının bazı özellikleri iyi, diğerinin de bazı özellikleri iyi. F-16 alıştığımız uçak, bakımı kolay, daha ucuza uçuyor. Buna karşılık Eurofighter Typhoon da manevra kabiliyeti daha yüksek, daha uzun menzilli. Baktığınız zaman her birinin avantajı ve dezavantajı var.

Elimizde Eurofighter Typhoon’dan başka uçak kalmıyor. Çünkü onun benzeri alacağınız uçak Rafale’dir. Fransa ile durumumuz zaten belli. Onu eliyoruz. Diğer de Gripen, İsveç. İsveç olmasına rağmen uçağın çoğunun zaten motor dahil en büyük, en önemli parçaları Amerikan. Onu da ABD’de kongreden dolayı alamazsak geriye ya Çin ya da Rus uçakları kalıyor. Onu da bizim isteklerimize uydurup içine Türk sistemleri ve mühimmatları koyup Türkiye’ye getirmeniz 2030’ları bulur. Zaten o zamana kadar öbür uçaklar gelecek.

Uluslararası ve diplomatik ilişkiler açısından sorun çıkıyor. Teknik açıdan bunların hepsi 5. nesiller haricinde bize olabilir. 5. nesiller teknik açıdan da sorun çıkartabilir. Hem çok uzun süreler olması lazım. Hem bizim Türk Hava Kuvvetleri’nin oturmuş sistemini değiştirmemiz lazım. Şu an savaş uçaklarında iki tane ekol var. Bir ABD ekolü var, tüm Avrupa etkileniyor. Bir de Rus ekolü var, Çin de Rus ekolünden etkileniyor. Rus ekolü tamamen farklı. Mesela ABD ekolü nitelik açısından yaklaşıyor. Çok daha iyi çok daha pahalı ve çok daha geç arıza yapacak sistemler. Rus ekolü ise onun tam tersi. Çok daha ucuz, çok daha hızlı üretilebilir ama çok daha kolay harcanabilir.

Muhtemelen bizim kendi çözebileceğimiz kendi imkanlarımızla çözebileceğimiz KIZILELMA, ANKA 3, HÜRJET ve KAAN dörtlüsüyle ve onların yanına ilave olarak gelecek çalışılan diğer projelerle devam edecektir gibi gözüküyor. TEİ’nin yaptığı motor ANKA ve Kızılelma’da kullanılabilecek. Bizim asıl geleceğimiz bunlar.

Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay da CNN TÜRK’ten Kaan Temeltaş’a şu değerlendirmelerde bulundu; Bu tür silah sistemlerinin satın alınması stratejik bir karar. Satan ülkeler açısından da stratejik bir karardır. Yani tek taraflı değil. Özellikle bu tür ileri stratejik silah sistemlerinin satışında çok hızlı kararlar alınmasında pek mümkün olmuyor.

Bir tür siyasi girişimleri çok zorluyorsunuz. Politik temaslar çok olması gerekiyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’daki görüşmeleri öncesinde bu silah sistemlerinin, biliyorsunuz F-35 programlarından çıkarılmamızdan sonra bu görüşmeler o zaman başlamıştı. Tabi daha öncesi de vardı. Bugün, yarın, bir anda Eurofighter uçağına karar verilmiş değil. Bu basamak basamak. Çünkü önemli bir karar. Maddi açıdan da önemli paralar ödüyorsunuz. Bir de geleceğinize dair bunları alıyorsunuz ve bunların birçok bakımları var, onarımları var. Güvenliğinizi emanet ediyorsunuz. Birçok silah sistemleriyle mukayese edildikten sonra bunları alıyorsunuz. Bunların teknik durumlarının rakamsal mukayeseler etmek belki öne çıkabilir, görebilirsiniz. Ama muharebe sahasında bazen bu artı-eksik olan üstünlükleri bir bakıyorsunuz eksi gibi görünen size artı hanenize yazabiliyor. Ben bunu muharebe sahasındaki tatbikatlarda edindiğim tecrübelere göre söylüyorum.

Üzerinde koruyucu maksatlı radardan biraz daha gizlenmesini, radarları yanıltıcı bazı tedbirler uygulanıyor. Bütün bunların hepsi uçakların yetenekleri terazilerin bir tarafında tartılarak uzman kişilerin hem bunların üzerindeki teknik çalışmalar hem de gerektiğinde sahada denemek suretiyle, gözlemlemek suretiyle tatbikat performansları, muharebe sahasındaki performansları hepsi birleştirildikten sonra bu sonuca ulaşıyorsunuz.

F-35’lere alternatif olacağı anlaşılıyor. Çünkü şöyle; Sayın Milli Savunma Bakanımız Güler, bunu ifade etti. Demek ki; bizim teknik ekiplerimiz incelemiş, analiz etmiş, F-35’e alternatif ve daha kapasiteli yetenekli olduğunu ortaya koymuşlar.

CNN TÜRK yayınında konuşan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da Eurofighter uçağının özellikleriyle ilgili, ‘Gövdenin altında 5 tane istasyon var. 4×4, 8 istasyon bu hava-yer görevlerinde çok büyük bir üstünlük sağlıyor uçağa. Ayrıca cruise füzesi atabiliyor. Bunlar 350 km menzili olabilen yakalanması çok zor füzeler. Aktif radar elektronik sistemi var. IRC dediğimiz kızılötesi yakalama takip sistemiyle itme ve manevra kabiliyeti. Modern sensörleri veri istasyon sistemiyle big loading dediğimiz bir sistem var. Yani kanatla motor arasında dengeye baktığımızda bu üstün manevra yeteneği sağlıyor. Bu İsveç uçağıyla beraber geliştirildi. Ve süper seyir füzesiyle hızlı rol yeteneği, LCD radarı var. El-gaz-kelebek dediğimiz pilotu rahatlatan sistemleri var.’ dedi.

 

Exit mobile version