Sinop’ta naylon kaplı barakada yaşam mücadelesi veriyor

Sinop’un Ayancık ilçesi Zaviye köyündeki babadan kalma arazisine kendi imkânlarıyla yaptığı naylon barakada yaşayan 70 yaşındaki Nazım Öztürk, soğuk kış günleri ve geçirdiği rahatsızlıklar nedeniyle zorlandığını belirterek imkânı olanlardan yardım istiyor.

Naylon kapli barakada yasam mucadelesi veriyor Habermeydan

Naylon kaplı barakada yaşam mücadelesi veriyor.

Sinop’un Ayancık ilçesi Zaviye köyündeki babadan kalma arazisine kendi imkânlarıyla yaptığı naylon barakada yaşayan 70 yaşındaki Nazım Öztürk, soğuk kış günleri ve geçirdiği rahatsızlıklar nedeniyle zorlandığını belirterek imkânı olanlardan yardım istiyor.

Sinop‘un Ayancık ilçesine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan Zaviye köyünde yaşayan Nazım Öztürk, 2 yıldır kendi imkânlarıyla yaptığı naylon barakada yaşam mücadelesi veriyor. Hastalıkları nedeniyle zaman zaman zor günler yaşayan Öztürk, soğuk kış günlerinde barakasının yeterli gelmediğini kaydetti. Kar yağdığında kapısının önünün kardan kapandığını ve soğuk havalarda barakanın yaşamaya uygun olmadığını söyleyen Öztürk, imkânı olan ve yardım etmek isteyen kişilerden kendi köyündeki babadan kalma arazisine tek katlı bir ev yapılmasını istiyor.

Aldığı engelli maaşıyla 2 yıldır eline para geçtikçe barakasına ekleme yaparak geliştirdiğini söyleyen Nazım Öztürk, “Yaradanıma şükür, şikayetim yok. Bana diyorlar ki ‘televizyona çık, yardım iste’ ama kul kuldan bir şey istemez kul Allah’tan ister, Allah da seni bana gönderir. Ben Allah’tan isterim, kuldan istemem. Yüzde 85 engeli raporum var. Dünyanın en sağlıklı adamı da benim, en zengin adamı da benim. Benim gönlüm zengin, dünyaya yeterim ben” diye konuştu.

Doğduğu günden 1980 yılına kadar Zaviye köyünde yaşadığını ardından çalışmak için 16 sene Ayancık ilçe merkezine yerleştiğini söyleyen Öztürk, daha sonra çocuklarının eğitimi için İstanbul’a taşındı. 26 yılın ardından doğduğu köyüne geri dönerek yaşadığı barakayı yaptığını söyledi.

Yaşı ve hastalıkları nedeniyle çok hareket edemediğini ve yiyecek olarak özel bir şey aramadığını söyleyen Öztürk, “Ben şunu yedim bunu yedim diyemem, o gün için kısmetimde ne varsa onu yedim. Özel bir şey aramam, zamanı gelir ekmeğimi çaya banar yerim ve onunla karnım doyar Allah’a şükrederim. Uğraşacak durumda değilim, eğer zaruri yapmam gereken bir şey yoksa yatarım. Sağlığım izin vermiyor, yüzde 85 raporluyum. Tavuklarım çoktu, kestim yedim dolaba koydum. Şimdi 1 tavuk, 2 horozum var. Bir tane yumurta yapıyor, o da dünyaya yetiyor” dedi.

Aynı zamanda Şeker hastası olduğunu söyleyen Öztürk, yaklaşık 2 gün yataktan çıkamadığı zamanlar olduğunu ifade etti. Yaşadığı her güne şükreden Öztürk, ezberlediği ve kendi yazdığı şiirleri okumayı da es geçmedi. Mutluluğun kalpte olduğunu anlatan Öztürk, kış günleri naylon barakada yaşamının zorlu geçtiğini belirterek imkanı olanlardan yardım istedi. Öztürk, “Benim imkânım var, ben bu kardeşime yardım etmek istiyorum’ diyen birisi varsa 35-40 metrekare gönlünden ne kopuyorsa bana buraya bir barınak yaptırsın istiyorum. Kat kat istemiyorum, tek katlı yeter. Prefabrik ve konteyner geçici bir çözüm, kalıcı bina olmaz. Tek katlı bir bina yeter, saray lazım değil bana” şeklinde konuştu.

Exit mobile version