Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘net adaylık’ mesajı!

Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında açıklamada bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "İsmim üzerinde bir mutabakat olursa itiraz etmeye hakkım olmaz" ifadelerini kullandı.

kilicdarogru habermeydan

Kılıçdaroğlu canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı.

Altılı masanın “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ne dair soruya cevap olarak Kılıçdaroğlu, altı liderin bir araya gelerek altına imza attığı metni iktidar olduklarında hayata geçireceklerini belirtti.

Cumhur İttifakı’ndan mutabakat metnine dair yapıcı bir eleştirinin gelmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Her şey burada var derseniz, her şey burada yok. Bu bir ortak mutabakat metni. Altı liderin bir araya gelip ‘Evet biz bunu yapacağız ve bunu hayata geçireceğiz.’ dedikleri güzel bir metin” dedi.

Altılı masanın mutabakat metninin “dışarıdan talimatla yazıldığı” iddiasının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Tek kelimesi bile değil. Milli deniliyorsa işte milli metin budur. Her alanda Türkiye’nin çıkarlarını önceleyen bir metindir. Neresi dışarıdan? Söylesinler ‘Şurasını dışarıdan aldınız’ diye.” açıklamasını yaptı.

Metinde savunma sanayisine dair bilgilerin de yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

*Savunma sanayisi iktidar, muhalefet hepimizin üzerine titremesi gereken bir sanayi dalı. Damat İkitelli’de fabrikayı kurarken o fabrikaya ilk giden genel başkan benim.

*Rahmetli babasıyla oturup bir sabah kahvaltısı yapan benim. Ekibiyle fotoğraf çeken kişi benim.

*Karşılaştıkları zorlukları bana anlattılar. O zorlukların aşılması için çaba harcayan benim. Niye ben kapatayım savunma sanayisini, niye yok edeyim?”

Kılıçdaroğlu, “Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı kazandığı takdirde masanın liderleriyle nasıl çalışacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:

*Gene aynı şekilde, beraber, birlikte ve istişareyle çalışacağız. Adı divan mı olur, istişare kurulu mu olur, ne olursa olsun adı hiç önemli değil ki.

*Önemli olan şu, devlet bir kişiye teslim edilmeyecek. Sorun mu var? Oturacağız, konuşacağız.

*Devletin işini sadece altı lider yapacak değil. Altı lider işin felsefesini, stratejisini, siyasetini oluşturacak. Alttaki liyakatli kadrolar da gereğini yapacak.

Altılı masanın cumhurbaşkanı adayının parti rozeti takıp takmayacağına ilişkin soruyu Kılıçdaroğlu, şöyle yanıtladı:

*İçinde bulunduğumuz ortam, bir parti sorunu olmaktan çoktan çıkmış. Partilerin, bizim sorunumuz. Altı lider olarak, Türkiye’nin sorunları var ve biz bunu çözmek zorundayız.

*Olayı bir parti olayı şeklinde tanımlarsanız bu iş yürümez. Olay, bir Türkiye olayıdır. Biz Türkiye’yi ayağa kaldırmak için zaten yola çıktık. Birlikte yola çıktık, beraberiz, bir yuvarlak masa etrafındayız. Rozet Türkiye rozetidir.

Kılıçdaroğlu, altılı masanın cumhurbaşkanı adayı olacağı iddiaları üzerine, iki lider arasındaki görüşmelerin kamuoyuna yansıtılmasını doğru bulmadığını ifade etti.

“BU GÖREVİ YAPMAK ONURLU BİR ŞEYDİR”

Altı liderin, bir araya gelerek bir mutabakat çerçevesinde cumhurbaşkanı adayını belirleyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 13 Şubat’taki toplantıya ilişkin şu bilgileri verdi:

*Gündemi Temel Bey belirliyor. Her toplantıda gündemi ev sahibi olan genel başkan belirler. Ev sahibi olan genel başkan liderler arasında birinci turunu yapar, ön görüşmeleri yapar.

*Sonra bunu biraz daha olgunlaştırır, ikinci turunu yapar. İkinci tur sonunda da toplantının gündemini belirler. Biz o gündeme göre arkadaşlarımızla görüşürüz, tartışırız ve liderler toplantısına katılırız.

“Temel Bey masaya aday teklifi olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu getirirse sizin yanıtınız ne olur?” sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, “Mutabakat olması lazım. Mutabakat olmadan bir karar almayı asla doğru bulmam. Zaten öyle bir karar çıkmaz. Benim itiraz etmeye hakkım yok. Diyelim ki ismim üzerinde mutabakat oldu elbette bu görevi yapmak onurlu bir şeydir. ‘Neden benim adımı ileri sürüyorsunuz?’ diye özel bir itirazım olmaz. Zaten bu işin doğasına aykırı olur. Mutabakatın dışına çıkmak olur o zaman” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“SAYIŞTAY’A GİDECEĞİM”

*Gerçekten Sayıştay’a gideceğim. Uzmanlar bir rapor hazırladı. Türkiye’nin 418 milyar dolar parasının hiç edildiğini biliyoruz. Bütçenin denetlendiği kurum Sayıştay.

*Bu kurum 85 milyonun hassasiyetini dikkate alması lazım. Bizim ödediğimiz vergiler nerelere harcandı? Bunu denetleyen kurum Sayıştay’dır. Sayıştay’ın raporlarında 418 milyar doların nasıl harcandığını görmemiz lazım.

*Bizim elimizdeki raporlarla karşılaştıracağız. İktidar rahatsız olduğu için raporlar makaslanıyor. 14 Mayıs’tan sonra yolsuzluğun rakamlarını görmek istiyoruz. 418 milyar dolar 85 milyar vatandaşımızın parasıdır.

*Kul hakkı yendiyse onu takip etmek zorundayız. Ben tek başıma bulmayacağım o işin uzmanları bulacak. Bedeli ne olursa olsun 418 milyar doları alıp bu ülkenin parasını kasaya koyacağız.

“HASAR TESPİT KOMİSYONU KURACAĞIZ”

*Bütün bu kurumların başına liyakatli olanı getireceğiz. Durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Rakamların doğru dürüst bilinmediği bir Türkiye gerçeği var. Bürokratlar görevlendirilecek ve bize gerçek bir Türkiye rakamı verin diyeceğiz.

*Veriler olmadan kararlar alamazsınız. Devlet bilgiyle, birikimle yönetilir. Devletin kurumlarının liyakatli olmasına önem vereceksiniz. Devlette liyakat vardır, siyasette yoktur. Ekonomide de adalet olmalı. Adaletin toplumun her alanında olmalı bizim de hedefimiz bu zaten.

“SOYGUN DÜZENİ VAR!”

*Ne gücü var bu parlamentonun? AK Partili vekiller ellerini kaldırıp indiriyor. Yanlışı görüyorlar ama bir dönem daha milletvekili olmak için böyle yapıyorlar.

*TMSF, Canikli ile ilişki kurduktan sonra oradaki yolsuzluklar ne savcı tarafından soruşturulabilir, ne mahkemede kovuşturulabilir. Böyle kanun çıkardılar. AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum.

*Siz rüşvet soruşturulmasın diye kanun çıkaran siyesi partiye nasıl oy veriyorsunuz? İlkokula giden çocuk bile bu kadarı olmaz der. Soygun düzeni var. 418 milyar dedik biz bulduk ama belki çok daha fazla.

SÖZCÜ’NÜN MANŞETİNE DEĞİNDİ

*Bugün Sözcü Gazetesi’nin manşeti var Erzurum’da insanlar insanlar eksi beş derecede et kuyruğunda. O havza özel ekonomi bölgesi ilan edilecek.

*Burası canlı hayvan et ürünleri konusunda orta doğu ve Kafkasların en büyüğü olacak. Et üretiminde bereketli bir coğrafya insanların eksi bilmem kaç derecede gidip et kuyruğuna girmesine enden olursa bir sorunumuz var demektir. Bugüne kadar hep AK Partiye poy verdiler, yeter desinler artık.

*İnsanlar bu işin içinden iktidarı değiştirerek çıkabilir. Türkiye savruluyor. Bakanla ne yapıyorlar! Vatandaşa verdiğiniz istikbal eksi derecelerde et kuyruğuna gir diyor.

*Hayatın gerçeğini görmüyorlar. Hayatın gerçeğini bu et kuyruğuna girenler görüyor. Havuz medyası kamu kurumlarının verdikleri ilanlarla besleniyorlar.

*Bunların tirajları da göstermelik. Söyledim gerçek tirajları çıkarın ortaya. Namuslu bir denetim komisyonu gelsin baksın bu gazetelerin tirajlarına. Ona göre BİT’ten ilan alsınlar.

Exit mobile version