İstanbul’da hava kirliliği zirveye ulaştı.
İstanbul’daki hava kirliliği, şehirdeki trafik yoğunluğu, sanayi faaliyetleri ve meteorolojik koşullar gibi faktörlerle giderek daha büyük bir sorun haline gelmektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Kuzu, yüksek basıncın kirleticileri yer seviyesinde tutarak atmosferin üst tabakalarına yükselmelerini engellediğini belirtti. Bu durum, özellikle trafik kaynaklı egzoz emisyonları ve evsel ısınma için kullanılan fosil yakıtlardan kaynaklanan sabit ve hareketli emisyonların birikmesine yol açıyor.
Uluslararası raporlar, Türkiye’nin PM2,5 kirleticisi oranı açısından diğer bazı ülkelerle karşılaştırıldığında daha düşük seviyelerde olsa da, özellikle İstanbul’da hava kirliliği endişe verici düzeylere ulaşabiliyor. Bu kirliliğin sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu gibi, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde PM10 kirliği de yüksek seviyelerde ölçülüyor. Prof. Dr. Kuzu, hava kalitesinin iyileştirilmesi için toplu taşıma kullanımının artırılması ve elektrikli araçlara yönelme gibi çözümler önerdi. Ayrıca, vatandaşların hava kalitesi indeksini takip ederek kirli havanın olduğu günlerde maske takmalarını tavsiye etti.
Hava kalitesi, İstanbul’da belirli bölgelerde farklılık gösteriyor ve çeşitli izleme istasyonları aracılığıyla anlık olarak takip edilebiliyor. Özellikle yoğun trafik olan yerlerde, PM10 seviyeleri sağlık için zararlı düzeylere ulaşabiliyor. Bu sorunun çözülmesi için çeşitli önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.