Muharrem İnce’ CHP’ye, “İstanbul’u alacağım derken Türkiye’yi kaybedersiniz.” dedi.
Muharrem İnce’nin açıklamalarından satır başları şöyle; Ben 2018’de meydanlarda ‘kuantum’ dedim, ‘nano teknoloji’ dedim, ‘uzay madenciliği’ dedim. İlk kez meydanlarda ‘matematik’ diyen siyasetçi benim bu ülkede. Şimdi de diyorum ki; iklim değişikliğini konuşalım, küresel ısınmayı konuşalım, güneş pillerini konuşalım. Bunları konuşmamız gerekirken çok boş işlerle uğraşıyoruz. Birbirine laf sokmalarla uğraşıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçimini kısaca özetliyim… İktidar şöyle diyordu; mülakata kaldıracağım. 9 ay geçti, mülakat kalktı mı? Hayır. Peki muhalefet ne diyordu? Yüzde 60 ile kazanıyoruz. Muharrem İnce kenara çekil.
Önümüzdeki seçime bakalım. Bu seçimde ne olacak? Nasıl işliyor düzen?
İktidarda tehdit dili var. Muhalefette de şu var; Bize oy vermezseniz AKP kazanır. İkisi de tehdit ediyor. Gelirse gelir. Böyle bir seçim olur mu? Hataylı tehdit edilmez.
Muhalefete diyorum ki; Senin projen yok mu?… Benim adayım iyi’ demiyorsun, ‘Benim projelerim iyi’ demiyorsun. Herkes çekilsin kenara, tek kişi kalsın, AKP ile o yarışsın. Demokrasiye aykırı bu. Diyoruz ki; ‘Bu Erdoğan’dan memnun değiliz. Ama muhalefetten de memnun değiliz.’ Muhalefet de sadece korku salıyor topluma; ‘Beni seçmezseniz AKP gelir.’ Bunlar doğru işler değil. Tehdit etmek ile korku salmak ile sorunlar çözülmüyor.
Bu topraklarda Bizansı gördü insanlar. Haçlıları gördü. Timur’u gördü. İngiliz gördü, Fransız gördü. İtalyan gördü. Yunan gördü. Rus gördü. Terör gördü. Eğer güvenlik politikaları ters işler yaparsan tencerenin önüne geçer. Dolar 100 lira da olsa seçim kazanamazsın. Ben bunu hep uyardım. Yanlış yapıyorsunuz. PKK’ya, FETÖ’ye, terör örgütlerine yumuşak selamlar verirseniz, iki tane oy alacağım diye DEM’lenmeye çalışırsanız, millet bunun hesabını size sandıkta sorar. Sorun da buradan oldu zaten.
Senin bu Esenyurt tartışman sana oy kaybettiriyor. İki tane oy alacağım diye yanlış yapıyorsun. Bunlar doğru işler değil. ‘İstanbul’u alacağım’ derken Türkiye’yi kaybedersiniz, İstanbul’u da kaybedersiniz. 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de böyle oldu.
Uyarıyorum… Bu yöntem yanlış. PKK bayrakları açılıyor Toroslar’da. Bunu Yalovalı da görüyor, Muğlalı da görüyor, Edirneli de görüyor.
Türkiye’de tarımda 3 milyar litre mazot kullanılıyor, 91 milyar teşviğin 60 milyarını mazot vergisinden geri almış. Fransız çiftçisi ayakta, Alman ayakta sen susuyorsun sadece sandığa gidip oy veriyorsun. Bu ülkenin emeklileri, bu ülkenin çiftçileri bu seçimde ayağa kalkmayacaksa ne zaman kalkacak. Sadece iktidara, muhalefete değil. Millete de sesleniyorum. Sen de kendini sorgula. Sen de hak ettiğini yaşıyorsun hiç sesini çıkarmıyorsun 10 bin lira ile nasıl yaşıyorsun?
6’LI MASA NEDEN DAĞILDI?
Dağılmalıydı. Çünkü 6’lı masa ilke ittifakı değil çıkar ittifakıydı. 7 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı çıkardığınız zaman size kimse güvenmez. Güven veremezsin. Kurgu yanlış.
Ortaya ilkeleri koyarsınız. Dersiniz ki, Bilimi esas alacağız, biz bu millete ekmeği nasıl ucuz verebiliriz, sektör sektör inceleyeceğiz. Herkes pandemide şunu gördü; Eğitim piyasanın koşullarına terk edilemez. Sağlık, piyasanın koşullarına terk edilemez. Tarım, piyasanın koşullarına terk edilemez. ‘Devlet süt mü üretir’ diyenler aptalın en önde gidenleridir. Devlet, tarımı terk edemez.
Kesinlikle hepsini destekliyorum. Ama 2018’de ben Cumhurbaşkanı seçilseydim TOGG tercihim olmayacaktı. İş makinesi olacaktı. Marka yaratacaktık. Türkiye’nin markası olacaktı.
KAAN… Teknik özelliklerini bilmiyorum. İnternet bilgileriyle sınırlı benim bilgim. 2600 km/saat hız… Neredeyse ses hızının iki katı. Ses hızı 340 metre/saniye. Bu ne demektir biliyor musun? Uçak yanınızdan geçecek. Siz sesi daha önce duyacaksınız. Bu müthiş bir şey. Hepsini destekliyorum.
‘Abarılıyormuş’, beni ilgilendirmez. ‘Siyasi malzeme olarak kullanılıyormuş’ beni ilgilendirmez. Ülkem için güzel bir şey yapılıyor mu? Ben ona bakarım. Kullanırsa kullansın. Kullanmasa daha iyi olur ama o kadar önemli değil. Bu memleket için yapılan bir iş bu. Bizim muhalefet anlayışımız bu şekilde. Memleket için yapılan bir şey varsa biz onu destekleriz. Onun için gurur duyuyorum. Uzaya gidilmesiyle de gurur duyuyorum. KAAN ile de gurur duyuyorum. Sonuna kadar bunları destekliyorum. İHA’ları, SİHA’ları destekliyorum.
Erdoğan’ın damadıymış, umrumda değil. Hiç bu taraftan bakmıyorum. Ben, memleket için ne güzelse ona bakıyorum. Azerbaycan’a yardımı destekliyorum. Libya’da asker bulundurulmasını doğru buluyorum. Mavi Vatan’ı destekliyorum.
Hedefim şu; Allah nasip eder, millet de seçerse…
1- Bu ülkenin çocuklarını iyi besleyeceğiz. Eğitim kaç yaşında başlar? 5 mi 3 mü? Hayır efendim. Modern dünyada hamilenin beslenmesiyle başlar. Anne sağlığı…
2- İyi bir eğitim vermek zorundayız. Dindar nesil yetiştirmek gibi derdimiz olamaz bizim. Kime göre dindar? Ama matematik öğretmek zorundayız çocuklara.
Sayın Kılıçdaroğlu benim önerimi dinleseydi şimdi Cumhurbaşkanı’ydı. Dedim ki; ‘Bu Davutoğlu, Babacan’ın bunların oyu yok’ dedim. Belediye başkanlarını da bu işe bulaştırma. Bırak, onlar görevini yapsın. Sayın Akşener de yardımcınız olsun. Bir yardımcı olsun. Ben de geliyorum dedim. Onu desteklemek için. Bakanlık istemiyorum, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı istemiyorum. O zaman güven verirdi. Karşılıksız… Bu önerim var.
Sayın Akşener deseydi, ‘Ben Cumhurbaşkanı Yardımcısıyım’, ben de mitinglere geleceğim. Hiçbir şey istemiyorum. Bu iktidarı yenelim. Ama bunu yapmadılar. Böyle olsaydı insanlara güven verirdi.
7 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı yaptığınız zaman ortalama bir insan şöyle düşünür; Bunlara 7 tane maaş verecekler. İstanbul ve Ankara belediye başkanları bırakacak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Yardımcılarının memuru olacak.
Bunlar insanlara güven vermerdi. İnsanlar dedi ki; ‘Yine de bunlardan bir şey olmaz. Biz Erdoğan ile devam edelim’ dediler.
Türkiye’de en büyük seçmen Atatürkçü seçmen. Bu çizgiden sapmazsan gelir, arkası gelir. Ben inanıyorum geleceğine. Trabzon’a gidip şehit babası, Diyarbakır’a gidip DEM’lenip, İzmir’e gelip Atatürkçü… Ortaya karışık yaparsanız olmaz. İlkeli duruşunuz olacak.
Millete hayal satmayalım. Önce 360 vekilin olacak. Biz 3. yol olduğumuzu, bu millete en ucuz eti biz yediririz diyoruz. Partinin çizgisi ile değil yönetenlerledir sorunum. Gelen gideni arattı. Vatandaş görüyor, savruluyor. Politika ve liderlikteki durumu vatandaş görüyor.
Hatay’ı kaybedecekler büyük ihtimal. Lütfü Savaş mı kaybetmiş olacak, bence değil. Parti yönetimi kaybedecek. Kaybettirmek için ellerinden geleni yaptılar. Aday gösterdiler daha iyisini bulamadığımız için aday gösterdik dediler. Bu kadar hata yapılır mı? Sarıgül çok ses getirirdi aday olsa. Çok büyük hatalar yaptılar. Eş, dost işine girdiler. Tunç Soyer Kemal Beyi desteklemişti. Kim Özel’i desteklediyse o kaldı. CHP’de Kemal Beyi destekleyenlerin üstü çizildi.
Gürsel Bey CHP’nin emektarıdır. ‘Telefonuma çıkmadılar’ dedi. Gürsel beye bunu yapamazsınız; yaşınız, konumunuz yetmez. Bana yaptılar bu hataları biliyorum. Kurultay yapıyorlar, cumhurbaşkanı adayını tuvaletin önünde oturtuyorlar.
Bazı Memleket Partili arkadaşları temsil etsinler dedim. Kendi koltuklarından korktukları için bu duruma getirdiler. 39 vekili hediye ettiniz, ilkesel davranmadınız. Burada hata yapıyorsun dedim, hatasında devam etti. Özgü Özel’le görüştüm.
Sınırlar kevgir gibiydi. Bunları göndermemiz lazım, mutlaka göndereceğiz. Bunun yolu basit. Esad ile barışacağız. Masaya oturacağız. Diplomatik görüşmelere devam edeceğiz. Zorlamak lazım. Göndermemiz lazım. Gelecekte ciddi bir problem olarak görüyorum.
BU KADAR İNSANI TEKNİK OLARAK GÖNDERMEK NASIL MÜMKÜN OLABİLİR?
Anlaşmaktan başka yolumuz yok. Zorla kamyonlara koyup, bunu yaptırmazlar bize. Onu doğru bulmuyorum.