Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılını başta dış ticaret olmak üzere birçok alanda rekorlarla, büyük başarılar ve sevinçlerle kapattıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bölgemizde ve dünyada nükseden tüm krizlere ve olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Bir diğer önemli veri olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artarak yüzde 76,1’e ulaştı. 2002 yılında bu oran, yalnızca yüzde 50 seviyesindeydi. Bir başka çarpıcı oran şudur, yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, 92,4 milyar dolara yükselmiştir. Hizmet ihracatında 110 milyar dolarlık hedefimizi zaten yakalamıştık. Şimdi bununla yetinmiyoruz. Gelecek sene için çıtayı biraz daha yukarı çekiyoruz. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı hedefimizi, 390 milyar dolar olarak belirledik. İnşallah bunun da üzerinde bir ihracat rakamıyla yılı kapatacağız.”
“Fırsatçılıkla mücadelede devlet gerekeni yapmakla mükelleftir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığıyla ilgili, milletin şikâyet konularının en başında konut fiyatları ve kiraların geldiğini, bunda özellikle 6 Şubat depremleriyle beraber ortaya çıkan ilave konut talebinin etkisi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli başlı alanlarda sadece dönemsel etkilerle açıklanamayacak bir fırsatçılığın ve aşırı kar hırsının olduğunu da müşahede ettiklerini belirtti.
2024 yılı içinde, döviz kuru gibi mazeret olarak öne sürülen unsurlar stabil kaldığı halde, bazı sektörlerde fahiş fiyatlamaların maalesef devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Şöyle bir tabloya şahit oluyorsunuz; enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla, satılan ürünün veya sunulan hizmetin fiyatı arasındaki bağ kopma noktasına gelmiş. İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında da aynı şekilde kimi zaman uçurum oluşuyor. Mesela, asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor. Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade açgözlülükten, tamahkârlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır. Tabii ki işini düzgün yapan, helalinden kazanan, dürüst, ahlaklı, vicdanlı işletmelerimiz çoğunluktadır ve bunlar sözlerimizin muhatabı değildir. Biz de zaten bu kardeşlerimizi tenkit değil, ancak takdir ve taltif ederiz. Partimizin Bursa il kongresinde yaptığımız çağrının gerisinde işte bu gerçekler vardır. Fırsatçılıkla mücadelede devlet elbette gerekeni yapmakla mükelleftir.”
“Mavi vatanda donanmamızın gücüne güç katacak projelerin startını verdik”
Deniz sistemlerinde Piri Reis Denizaltısını hizmete aldıklarını, Hızır Reis Denizaltısının deniz denemelerine başlandığını, Murat Reis’in donatım çalışmalarına devam ettiklerini, TCG Derya, İstanbul, Üsteğmen Arif Ekmekçi ve MARLIN silahlı insansız deniz aracının teslim edildiği bilgilerini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yerli ve milli olarak geliştirilen Çelik Kubbe Projesi’ne, ‘bismillah’ dedik. SİPER Ürün-1 sistemi envantere girdi. Hem 800 kilometre ve üzeri menzilli füze stokumuzu güçlendirmeyi hem de 2 bin kilometre ve üzeri menzilli füze geliştirme programımızı hızlandırmayı kararlaştırdık. Daha burada saymaya kalksak saatler sürecek nice savunma projesini geride bıraktığımız yıl devreye aldık, ilerlettik veya başlattık. 2025 yılında inşallah bunlara yenilerini ekleyeceğiz. Geçtiğimiz hafta ana muhalefetin ‘safsata’ diyerek burun kıvırdığı Mavi Vatan’da donanmamızın gücüne güç katacak projelerin startını verdik. MİLGEM Projemiz ile ülkemizin ilk korvet ve fırkateynlerini yüzde 100 yerli ve milli olarak tasarladık, inşa ettik. Envanterdeki 5 gemimize ilaveten hâlihazırda 7 MİLGEM fırkateynimizin inşası devam ediyor. Bu projelerimizden edindiğimiz birikimlerle TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribimizin ilk kaynağını İstanbul tersanesinde ve milli denizaltımızın ilk kaynağını ise Gölcük Tersanesi’nde gerçekleştirdik. Milli uçak gemimizi, TCG Anadolu’nun ağabeyi olarak görüyoruz. Tamamlandığında Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak bu projelerin de hizmete girmesiyle çok kritik bir ihtiyacımızı daha gidermiş olacağız. Dosta güven aşılayan, düşmana korku salan bir Türkiye için savunma sanayi sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.”
“Gerekli adımları süratle atarız”
Suriye’de gerçekleşen epik devrimle hem bu ülkede hem de bölgede artık yeni bir dönemin başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni Suriye yönetiminin ülkenin toprak bütünlüğü ve birliği temelinde bir Suriye inşa etmeye çalıştığını, bunda da kararlı olduğunu görüyoruz. Bizim de samimi arzumuz, beklentimiz, politikamız bu yöndedir. Suriye’nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek, gerekli adımları süratle atarız. Suriye’deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler, son gelişmeler sonrasında bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmişlerdir. Bu gerçek, bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır.
Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir. Açık söylüyorum, bunun önüne hiçbir güç geçemez. Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz. Allah’ın izniyle bunu yapabilecek gücümüz, kapasitemiz ve kabiliyetimiz ziyadesiyle mevcuttur. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır.”
“Devletimizin demir yumruğunu kullanmaktan çekinmeyiz”
Bölücü örgüt ve Suriye’deki uzantıları için çemberin daraldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün ve önceki gün de söyledim, biz, iktidar ve ittifak olarak ‘terörsüz Türkiye’ hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette biz bunun suhulet ve sükûnetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse, işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Sonuçta kardeşliğin kazanacağına, birliğin, beraberliğin ve huzurun kazanacağına yürekten inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.