Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine Toplantısı sonrası açıklamalar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye, gelişen ekonomisi, artan itibarı, güçlenen askerî ve savunma yetenekleri, tarihinin ve kadim değerlerinin rehberliğinde takip ettiği ilkeli dış politikasıyla bölgesinin güven kaynağı olarak bir yıldız gibi parlıyor. Türkiye Yüzyılı ülkümüz sadece milletimizin fertleri arasında değil, gönül coğrafyamızda da beklentilerin çıtasını yükselttiğini görüyoruz. Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah’ın izni ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız.” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından bazıları şu şekilde:
Cumhuriyetimizin 101. yılını 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmanın vesilesi hâline dönüştürmek arzusundayız. Terörün olmadığı, bölücü örgütün karanlık gölgesinin siyasetin ve toplumun üzerinden tamamen çekildiği müreffeh, huzurlu ve güvenli bir iklimi ülkemiz genelinde mutlaka tesis ve tahkim edeceğiz. Grup Toplantımızda da belirttiğim üzere, Türkiye’nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi, terör destekli siyasete de yer yoktur.
Türkiye, Kandil’deki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş ölüm tezgâhını darmadağın etmekte kararlıdır, bundan da geri adım atmayacaktır. Mücadelemiz sadece askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sınırlı değildir. Bizim asıl mücadelemiz, teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla, terör belasını 40 yıldır bu milletin başına musallat edenlerledir. Bakınız, üzerine basa basa ifade ediyorum, bölgemizde sınırlar kanla, bombalarla, siyasi suikastlarla yeniden çizilmeye çalışılırken devlet ve millet olarak yolumuza eski tas eski hamam devam etmeyeceğiz. Küresel sistem soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek alacak bu sorunlarla karşılaşacağız. Bunun önündeki engellerin en başında bölücü terör belası vardır. Uhdemizde bulunan tüm imkân ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi inşallah ebediyen kurtaracağız. Bu konuda hem iktidarımızın, hem de partimizin ve Cumhur İttifakı’nın iradesi, azmi, kararlığı, dayanışması en üst düzeydedir.
”Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız”
Bu arada şu hususun altını bir kez daha ve kuvvetle çizmek istiyorum: Demokrasiyle şiddet, sivil siyaset ile terör aynı kapta bir arada bulunmaz, bulunamaz. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dâhil dünyanın her yerinde böyle bir tavır siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai takip sebebidir, çünkü demokrasinin ilk ve öncelikli şartı şiddeti reddetmek, terörle araya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken, hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez.
Şu tutarsızlık bizim gibi milletimizin de gözünden kaçmıyor: Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda iki haftadır ortalığı ayağı kaldıranlar maalesef Kandil’den yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden gelmektedir. Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idiğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir. Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin vermeyiz. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı, belediye araç-gereçlerinin hizmet için değil çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız. İnanıyorum ki, böyle bir tabloya bizim gibi akıl ve vicdan sahibi hiç kimse rıza göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez.
Görevden alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt Belediye Başkanının kâğıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise, devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize, jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları, kaymakamları, valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün şehirdeki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle dahi kurmadıklarını, daha doğrusu kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz. Bunun adı korkaklıktır, ikiyüzlülüktür.
Teröre teslim olmak, kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmaktır. Meselenin daha vahim tarafı, ülkenin ikinci büyük partisinin dümeni kırılmış gemi gibi misali sürekli sağa-sola savrulmasıdır. Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Sayın Genel Başkanı Ankara’da vatan, millet, bayrak, cumhuriyet edebiyatı yapıyor, aynı kişi ertesi gün bakıyorsunuz ülkenin bir başka köşesinde Türkiye’yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör eylemlerini övenlerle ve şehir eşkıyalarıyla aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor.
”Merkez Bankamızın brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktı”
Son toplantımızdan bu yana ekonomimizle ilgili sevindirici haberleri arka arkaya aldık. Kasım ayının ilk Cumartesi günü ihracat rakamları açıklandı. Ekonomimizin lokomotifi olarak gördüğümüz ihracatımızdaki yükseliş kesintisiz sürüyor. Ekim ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 artış ile 23,6 milyar dolara çıktı. Ekim ayında da gelen rekor ile son 15 ayın 10’unda o ayın ihracat rekoru kırıldı. Yıllıklandırılmış ihracatımız ise yüzde 3,1 artışla toplam 262,3 milyar doları buldu. Ekim ayı itibarıyla son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre 35,1 milyar dolar azaldı.
Mal ihracatına bağlı olarak dünya hizmet ihracatında da payımızı istikrarlı bir şekilde artırıyoruz. Yılın ilk 8 ayında hizmet ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının 9-10 milyar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz.
Merkez Bankamızın brüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktığının müjdesini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkiye, gerek uyguladığı program, gerekse sahip olduğu potansiyelle gelişmekte olan ülkeler içinde pozitif yönde ayrışmaktadır. Üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu ikişer kademe artırılan tek ülke olmamız elbette tesadüf değildir. Ekonomi programımızı kararlı bir şekilde uyguladıkça daha pek çok alanda olumlu neticeler almaya devam edeceğiz.