Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’ye Gazze tepkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaskani Erdogandan BMye Gazze tepkisi habermeydan

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’ye Gazze tepkisi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlenen Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Gazze’de ateşkes ilan edilmesini veto eden ABD’ye tepki gösterdi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığımızı Dünya İnsan Hakları Günü’nü layıkıyla idrak etmek amacıyla düzenlediği İnsanlığın Yüzü Programı için tebrik ediyor, bu anlamlı etkinliğe katkı veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.

”Türk demokrasisi, dünyada örnek gösterilen seviyeye yine bizim hükûmetlerimiz dönemizde ulaşmıştır”

”Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 75’inci yıl dönümü ile Dünya İnsan Hakları Günü’nü tebrik ediyor, bu önemli günün başta mazlum ve mağdurlar olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü dünyanın pek çok yerinde insan hakları ayaklar altına alınırken karşıladığımız bir gerçektir.

İnsan hak ve hürriyetleri açısından böylesi trajik bir dönemde Türkiye, insanı ve insani değerleri önceleyen bir anlayışla hamlelerine devam etmektedir.

Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz sessiz devrimlerle vatandaşlarımızın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde kayıtlı hak ve özgürlüklerini kullanmalarını kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık.

Cebinde ay yıldızlı kimlik taşıyan herkesin, hayatın tüm alanlarında bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak muamele görebilmesini temin ettik.

Ülkemizde hiç kimsenin kökeni, inancı, ibadeti, meşrebi, dili, kıyafeti, sakalı, başörtüsü, hülasaten dinî ve kültürel tercihleri sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hâkim kıldık.

Hiçbir farklılığına bakmaksızın tüm vatandaşlarına eşit davranan, bunları zenginlik olarak gören bir anlayışın yerleşmesini sağladık.

Şunu büyük bir memnuniyetle söylemek isterim: Türk demokrasisi, dünyada örnek gösterilen seviyeye yine bizim hükûmetlerimiz dönemizde ulaşmıştır.

İnsanımızın ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda, inanç hürriyeti konusunda ilave adımlar atmayı sürdüreceğiz.”

”Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gazeteciler değil aynı zamanda insanlığa dair tüm değerler de katledilmektedir”

”Görevi küresel barışı ve istikrarı korumak olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 7 Ekim’den bu yana “İsrail’i koruma ve kollama konseyine” dönüştü.

Bugün Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin göz göre göre çiğnendiği yer, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarıdır.

İsrail’in hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılar sonucunda 18 bini aşkın Gazzeli kardeşimiz şehit oldu.

Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gazeteciler değil aynı zamanda insanlığa dair tüm değerler de katledilmektedir.

Maalesef bu vahşet karşısında uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri, ihlallerin önüne geçecek hiçbir somut adım atmıyor.

Ülkemizdeki Gezi olaylarında ve Ukrayna’nın işgalinde olay yerlerine kamp kurup saatlerce canlı yayın yapan BBC’den CNN’ye anlı şanlı basın organlarının en büyük icraatları, failleri gizleyip zulmü gözlerden kaçırmaktan ibaret.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden ise zaten bir umudumuz, beklentimiz kalmadı.

Ne “çatışmalar bir an önce dursun” diyen 121 ülkenin iradesi ne Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çabaları ne de geçici üyelerin samimi gayretleri Güvenlik Konseyinin daimi üyelerini harekete geçirmeye yetmedi.

Dün gece yapılan oylamada Amerika’nın vetosu nedeniyle yine ateşkes kararı çıkmadı.

Aralarında daimi üyelerin de olduğu 13 ülkenin tasarıya “evet” oyu vermesine rağmen maalesef sonuç değişmedi.

Dünyanın 5’ten büyük olduğu gerçeği bir kez daha görülmüş oldu.

Gazze’deki zulümlerle birlikte Birleşmiş Milletlerin bu aciz ve işlevsiz yapısının da tüm dünyada sorgulanacağına inanıyoruz.”

Exit mobile version