Cumhurbaşkanı Erdoğan: Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız.
Millî İrade Platformunca Bakırköy’deki bir otelde düzenlenen 9. Millî İrade İftarı’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur. Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse birileri hemen düğmeye basmış, ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Cumhuriyet tarihinde buna defalarca şahit olduk. Sokak olaylarıyla bunu yaşadık. Sağ-sol, Alevi-Sünni provokasyonlarıyla bunu yaşadık. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasıyla bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimlerle bunu yaşadık. Terör örgütlerinin hain ve kalleş saldırılarıyla bunu yaşadık. Hükûmetimiz döneminde Cumhuriyet mitingleriyle 7 Şubat MİT kriziyle Gezi’deki sokak terörüyle 15 Temmuz ihanetiyle bunu yaşadık ve gördük. Bizi kendi içimize hapsetmek, kendi iç meselelerimizle meşgul etmek için her yolu denediler. Her yolu hâlâ deniyorlar.” dedi.
Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız
Milletiyle gönül bağı kopmuş bu zihniyet ne yaparsa yapsın ”İnadına Türkiye” diyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız. Öfkenin aklı ve vicdanı esir alan zehirli diline asla bulaşmayacağız. Bizi çekmek istedikleri tuzaklara düşmeyecek, bu kirli oyunlarda aldanan da aldatan da olmayacağız. Tabii ki bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere verdikleri değere işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunun da bilinmesini isterim. Kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla onları da bir yolunu bulup iyiye, doğruya, ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Ailelerimiz, binbir emekle büyüttükleri çocuklarını, belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler.”