Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2025’te terör sorunu bitecek.” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: Sevgili Balıkesirliler, yol ve dava arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Balıkesirli kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Karesi’deki patlamada vefat eden kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyor, ailelerine rabbimden sabır diliyorum. Olayla ilgili adli ve idari soruşturmalar hemen başlatıldı. Bakanlarımız şehrimize gelip ailelerin acılarını paylaştı. Kabine üyelerimizden bazıları ve vekillerimiz buradaydı dün. Biz de bazı kardeşlerimizi ziyaret edip taziye dileğimizi sunacağız. Bugün 2 ailemizi ziyaret ettik, onlarla dertleştik.
Mühimmat fabrikasındaki patlamada ilk etapta 10 kişi gözaltına alındı. Hatası, kusuru, ihmali olan varsa gereken mutlaka yapılacaktır. Bunlar bizim ortak acılarımız ama cenazeler bile kalkmadan, olayın nasıl olduğu bilinmeden ana muhalefet partisi genel başkanı kürsüden talihsiz açıklamalar yapıyor. Bu acıları istismar etmektir. Ahlaki ve vicdani de hiç değildir. Çıksın Beşiktaş’ta can veren 29 işçinin hesabını versin. Bizi vicdan yoksunu siyasetlerine çekmesinler. Acıları yarıştırmak bizim siyasetimiz değildir. Böyle gayri ahlaki yola tevessül etmedik, etmeyeceğiz. Rabbim ülkemizi, milletimizi ve Balıkesir’imizi görünür görünmez her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin.
Cumhuriyetimizin 102 yıllık tarihinin 22 yılında milletimize hizmet etme şerefi bu kadroya nasip oldu. Bu dönemde ülkemize kazandırdığımız eserler, bıraktığımız izler önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek kadar büyüktür. AK Parti hükümetleri olarak Menderes dönemindeki gibi çelmelere, tehditlere maruz kaldık. Sayısız ağır sınamalarla yüzleştik. Biz milletimizden aldığımız destek ile bu sinsi operasyonları birer birer bozmayı başardık. Nice husumet odağının hevesini kursağında bıraktık. Ciddi zorluklarla karşılaştık. Allah’ın bahşettiği kader çizgisi karşısında hiçbir tuzağın, saldırının netice vermediğini yaşayarak gördük.
Bugün yine kimine şükredeceğimizi kimine sabredeceğimiz imtihanların içinden geçiyoruz. Suriye’de 61 yıllık Baas zulmü, kısa sürede zafere ulaşan devrimle sona erdi. Suriye’deki insani kriz süresince ülkemizde misafir ettiğimiz 3.6 milyon ile sınırlarımız ötesinde güvenliklerini sağladığımız ilave 4 milyon kardeşimiz var. Pek çok vicdansız, ahlaksız saldırıya uğradık. Her türlü kışkırtmayı denediler. 14-28 Mayıs seçimlerinde bu mazlumları hedef göstererek seçim kazandırmaya çalışan Hitler özentisi muhterisler bile çıktı. Bu hayasız akınların tamamına göğüs gerdik. Milletimiz de ırkçı, faşist nefrete geçit vermedi.
Baba oğul gibiyiz diyenler Ankara’daki ofisinde ne kapısını çalan ne halini hatrını soran var ne de ülke gündemine dair fikirlerini merak edenler var. Bir köşeye atıldı, unutuldu. Sosyal medyada bize laf yetiştirerek kendilerini hatırlatmaya çalışıyorlar. Tarihin tozlu raflarında silinip gitmekten kurtulamayacaklar. Bay Kemal hiç kusura bakmasın, dostları tarafından atıldığı o kuyudan kendisini biz bile kurtaramayız. Sırtına yediği o paslı hançeri biz bile çıkaramayız. Evimizi ve ekmeğimizi paylaştığımız Suriyelilerin varlığını olumsuz propaganda aracı olarak kullananlar bugün onların ülkelerine dönecek olmasından rahatsızlar. Çünkü ellerindeki istismar malzemesi gidecek. Bu malzemeyi kaybedince varlık sebeplerinin ortadan kalkacağını biliyorlar. Bu siyasetçi esnafı tarihlerinin hiçbir döneminde memleketin safında yer almamıştır. Bugün de bölgedeki gelişmeleri, Türkiye merkezli olarak okuyamıyorlar. 61 yıllık zulmün, 13 yıllık iç savaşın ardından Baas rejimi düştü. Yasını sadece Türkiye’deki ana muhalefet tutuyor. Ellerinden gelse grup kürsüsünden zalim Esed’e mersiye yakacaklar. Türkiye’nin anahtar ülke olduğunu tüm dünya biliyor, ABD söyleyince CHP genel başkanını afakanlar basıyor. Sorsan bağımsızlıkçılar ama ABD’de kapı kapı dolaşan, Avrupa’dan aferin alacağız diyen siz ve ittifak ortaklarınız değil miydi. Tarih ve millet önünde mutlaka hesap verecekler.
AK Parti olarak bize düşen, alternatif üretme, toplum hissiyatını kavrama görevini yerine getirmektir. Kongrelerimize büyük önem veriyoruz. Siyasette çıtayı yükseltip rekabet şartlarını yükselttik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmemiz bunun en somut ve çarpıcı örneğidir. İnsanımızın şikayetlerine kulak veriyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız her işin gayesi ülkemize daha çok eser kazandırmak, büyüyen Türkiye’yi dünyada en üst sıraya çıkarmaktır. Her ne kadar son mahalli seçimlerde kimi şehirlerde arzu ettiğimiz neticeyi alamasak da bunu bir yol kazası kabul ediyoruz. Allah’ın izni sizlerin gayreti ile partimiz ve ittifakımız uzun yıllar hem Melis’te hem belediyelerde iktidar olmayı sürdürecek. Türkiye için inancı ve vizyonu olan tek ittifak biziz. Bizi beğenmediği için kapıyı çarpıp gidenlerin nasıl bir hayal kırıklığına uğradığını görüyoruz. Biz Türkiye’nin hem bugünü hem de yarınıyız. Bu çatı, kalbi milleti için atan herkesi altında toplayacak genişliktedir. Değerlerimize inanan kimseye sırtımızı dönmeyiz. Türkiye Yüzyılı hayalimizi samimiyet ile paylaşan herkesin bu çatı altında toplanmasına hayır demeyiz elbette. İç cephemizi sağlamlaştırırken siyasette ayrışmanın artması doğru değil. Kibir abidelerinin ülkenin kazanımlarını heba etmesinin önüne geçmek için saflarımızı sıklaştırmalıyız.
2025’ten itibaren başta terör olmak üzere akut sorunlardan kurtularak güney sınırlarımızın ötesinde tehditleri ortadan kaldırarak, ekonomi programımızı başarıya ulaştırarak, her alanda atılımlar yaparak ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerine getirmekte kararlıyız. Muhalefetin milletimize karamsarlık pompalamaya çalışmasının arkasındaki nedeni iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha gayret istiyoruz. Bizim tek bir gayemiz var, o da milletimize aşkla hizmet etmektir.