Bakan Tunç’tan tutuklu öğrenciler ve Mahir Polat hakkında açıklama…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kişisel Verileri Koruma Günü” etkinliği sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, 2025 perspektifi doğrultusunda kişisel verilerin korunmasına yönelik hukuki güncellemeler ve yeni düzenlemeler hakkında önemli açıklamalar yaptı. Verilerin güvenliği ve korunması için yapılması planlanan yasal değişiklikler üzerinde durarak, dijital çağın gereklilikleri doğrultusunda kişisel verilerin korunmasının daha da güçlendirileceğini vurguladı.
Bakan Tunç şunları kaydetti:
“Öğrencilerimizin tutuklanması hiçbirimizin istemeyeceği bir durumdur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı soruşturmalar kapsamında birtakım gösteriler söz konusu oldu.
İstemediğimiz bir takım görüntüler söz konusu oldu. Bu gözaltılar içerisinde genç kardeşlerimizin olduğunu biliyoruz. Şu anda tutukluluğu devam eden kişiler var. Bunun değerlendirmesini yapacak olan Savcılık ve sulh ceza hakimliği. Bizim yargıya müdahale edip, ‘şunu serbest bırakın’ deme lüksümüz yok.”
Bir şüphe durumunda yapılan hususlardır. Birçok Avrupa ülkesinde daha farklı uygulamalar vardır. Çıplak arama gibi durum söz konusu olamaz. İşkenceye sıfır toleransta kararlıyız. Bu düzenlemeleri biz yaptık, bu konuda hassasız. Bir örnek varsa bu konuda yargı üzerine gider.
MAHİR POLAT TAHLİYE EDİLECEK Mİ?
Ceza İnfaz Kurumlarındaki tutuklular ve hükümlüler devletimize emanettir. O kişilerin sağlık durumları devletin tüm imkanlarıyla karşılanmak zorundadır. Dolayısıyla bu çerçevede CMK 109. maddesi açık. Yine Ceza ve Güvenlik Tedbirleri’nin infazı kanunumuzun 16. maddesindeki usul var.
CMK 109. maddesinde cezaevinde sağlık şartları nedeniyle yalnız başına hayatını idame ettiremeyeceklerle ilgili olarak gerekli kararların nasıl verileceği Yine Ceza ve Güvenlik Tedbirleri’nin infazı kanunumuzun 16. maddesinde belli.
Burada tam teşekküllü bir hastaneden alınacak bir rapor ve Adli Tıp Kurumu tarafından onaylanması durumunda tutuklu kişilerle ilgili adli kontrol kararı verilebileceği mevzuatımızda var. Bahsettiğiniz tutukluyla ilgili olarak ön muayene yapılmış ve eğitim araştırma hastanesine sevk edilmiştir.
Orada bir takım tetkikler yapıldıktan sonra yine oradaki heyetin kararıyla cezaevine geri alınmıştır.
Şikayetlerinin devam etmesi üzerine kampüs devlet hastanesinde doktorların tetkikleri sağlanmıştır ve Adli Tıp’a sevkine karar verilmiştir. Bugün Adli Tıp gerekli muayeneleri yapacak ve gerekli kararı Adli Tıp verecektir.
Rapor doğrultusunda da bir karar verilecekse buna Cumhuriyet Savcılıklarımız ve Sulh Ceza hakimliğimiz verecektir.
TRUMP AÇIKLAMASI
Arkadaşlar bu saçma sapan bir iddia! Yargı, Amerika Birleşik Devletleri’nden ‘icazet’ alarak işlem yapacak öyle mi? Böyle bir şey olabilir mi? Yani tabii kimlerin nerelerden icazet aldığını, kimin bu ülkeyi ve bu ülkenin yargısını yabancılara nasıl şikayet ettiğini biliyoruz. Herhalde kendisini ifade etmeye çalışıyor. Türkiye’yi başka ülkelere şikayet ederek, “Yalnız bırakıldık” diyen kendisi. Yargı, ne içeriden ne dışarıdan, hiç kimseden talimat almaz. Yabancılardan hiç almaz. Demek ki bilinçaltında böyle bir şey var. Yargının yurtdışında, ABD’den talimat aldığına yönelik saçma sapan iddialarla meşgul olmayalım. Yargı bağımsızdır, tarafsızdır. Ve dosyaya göre, delillere göre karar verir. Ve bu kararları da ülkemiz içerisinde hukuki denetime sonuna kadar açıktır.