Bakan Kurum’dan Vaniköy’deki yıkıma ilişkin açıklama

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Vaniköy’deki yıkıma ilişkin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarıyla ilgili soruyu yanıtladı.

Vanikoy habermeydan

Bakan Kurum’dan Vaniköy’deki yıkıma ilişkin açıklama.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle 29 Eylül’de açılacak olan İstanbul Basketbol Gelişim Merkezi’ ziyaretinde, Vaniköy’deki kaçak yapının yıkımıyla ilgili İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarına yanıt verdi.

İBB’nin Vaniköy’deki kaçak yapılaşmaya sessiz kaldığını ancak burada yapılacak spor kompleksini engellediğine dikkat çeken Bakan Kurum, “Burada yapılan spor salonu ama İstanbul’un Boğazı’ndaki katliama sessiz kalıyor. Tek dertleri şov yapmak, algı üretmek, milletimizin iftiralarla, yalanlarla aklını çelmeye çalışıyorlar. Burayı da geldiler, mühürlediler. Bugün muhteşem bir spor salonunu İstanbul’a armağan ediyoruz. Onlar nasıl bakarsa baksın biz Sultan Fatih’in emanetine gözümüz gibi sahip çıkacağız” diye konuştu.

Bakan Murat Kurum, Vaniköy’deki yıkıma ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarıyla ilgili soruyu yanıtladı:

Başkanın bu açıklamaları tamamen suçluluk psikolojisidir. Şöyle geriye dönüp baktığınızda; Vaniköy’deki çevre katliamına izin veren kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Burada ‘basit tadilat’ diye izin veren, bu kaçak yapıların yapılmasına müsaade eden kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak bunu tespit etmişiz. Belediyeyi yazılı, sözlü uyarmışız. Buna rağmen duymazlıktan, görmezlikten gelmişler. Biz onların bu aymazlığı, vurdumduymazlığı karşısında kaçak yapıların yıkım işlemini başlattık.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptıklarını ‘gülümseyerek karşıladıklarını’ kaydeden Bakan Kurum şöyle devam etti:

Bunlar apar topar sanki biz bunlara ‘yıkın’ dememişiz, sanki kaçak yapılara müsaade edenler kendileri değilmiş, sanki orada çevre katliamı yapılırken bunu izleyen, seyreden kendileri değilmiş gibi; oraya giderek, ‘aman biz de yıkıma ortak olalım’ dediler. Zabıtalarıyla yol kesiyorlar, iş makineleriyle yine oradaki yıkımın engellenmesi adına türlü türlü eylemler yapıyorlar. Sormak lazım, biz oraya gidene kadar akılları neredeydi? Ellerinden tutan mı vardı? Engelleyen mi vardı? Niye daha önce gidip yıkmadınız? Günlerce İstanbul’u, Türkiye gündemini meşgul etmiş bir işe karşı siz duymazdan, görmezden geldiniz. Biz oraya gidince ‘mal bulmuş mağribi’ gibi hemen oraya yıkım ekiplerinizi göndermeye kalkıyorsunuz. Önce samimi olacaksın. Kendisi ‘oyuncak’ olarak tabir etmiş. Biz İstanbul Boğazı’mızı ‘dünyanın incisi’ olarak tabir ediyoruz. Dolayısıyla biz onların yaptıklarına gülüp geçiyoruz.”

Exit mobile version