Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ve Bakan Tunç AİHM kararını değerlendirdi

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Yüksel Yalçınkaya hakkındaki kararına, "AİHM kararına katılmıyoruz" dedi.

AIHM karari habermeydan

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ve Bakan Tunç AİHM kararını değerlendirdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28’inci Dönem 2’nci Yasama Yılı’nın açılış resepsiyonunda konuştu. Bir gazetecinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Bank Asya ve ByLock (Yüksel Yalçınkaya) kararına ilişkin sorusu üzerine Arslan, AİHM kararına katılmadıklarını söyledi.

AİHM, ‘FETÖ/PDY üyesi olmak’ suçundan tutuklu eski öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın hak ihlaline uğradığına hükmetmişti.

AYM Başkanı Arslan, söz konusu karara ilişkin şunları söyledi:

”AİHM kararına biz katılmıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararı belli zaten. Dolayısıyla bizim kararımızdan farklı bir karar verdiler. AİHM’in kararları kamuoyunda belli, tartışılıyor. Son karar da tartışılıyor. Ama neticede kararı Türkiye’de mahkemeler verecek. Yeniden yargılama sürecinde bakacağız. Bizim önümüze gelecek, biz de o zaman karar vereceğiz.”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan tepki

Öte yandan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) ‘FETÖ’ davasında verdiği kararı ‘yetki aşımı’ sayarak, tepki gösterdi.

Tunç, sosyal medya hesabından açıklamada şu ifadeleri kullandı:

”AİHM bugün açıkladığı kararında Türk mahkemeleri tarafından yapılan yargılama sonucunda FETÖ terör örgütü üyesi olduğu tespit edilen bir kişinin yaptığı başvuruya ilişkin ihlal kararı vermiştir.

İlk derece mahkemesinden, istinafa, Yargıtay’dan Anayasa Mahkemesi’ne her derecedeki yargılama makamlarımızın delilleri yeterli gördüğü bir dava hakkında, AİHM’in yetkisini aşarak delil incelemesi yapmak suretiyle ihlal kararı vermesi kabul edilemez. AİHM, Moreira Ferreira v. Portekiz (No. 2) kararında da belirttiği üzere bir temyiz mahkemesi değildir.

AİHM aslında, Dulaurans/Fransa, Bochan/Ukrayna (2) kararlarında Sözleşme’nin delillerin kabul edilebilirliği ya da delillerin nasıl değerlendirileceğinin ulusal hukukun ve ulusal mahkemelerin yetkisinde olduğunu belirtmişti. Bu nedenle, ulusal mahkemelerce yapılan hukuk kurallarının uygulanması, yorumlanması ve delil değerlendirmesinin kendi incelemesinin konusu olamayacağını vurgulamıştı.

Ancak AİHM, bugün açıkladığı Yalçınkaya kararında bu yerleşik içtihadından ayrılmıştır. AİHM açıkça delil değerlendirmesi yapmak suretiyle yetkisini aşmış ve ulusal mahkemelerin hukuk kurallarının uygulanması ve delil değerlendirme yetkisini inceleme konusu yapmıştır. AİHM kendi içtihatlarında defalarca delilleri değerlendirme yetkisi olmadığını belirttiği halde, konu FETÖ yargılamaları olunca delil değerlendirme yoluna gitmiştir.

Hükümetimizce ayrıntılı bir şekilde bilgilendirildiği ve itiraz edildiği halde, hakkında Türk Yargısınca FETÖ üyeliği suçlamasından iki ayrı yakalama kararı bulunan bir kişiyi Büyük Daire duruşmasında başvuranın temsilcisi olarak kabul eden AİHM, tarafsız bir yargılama yapmayacağını en baştan belli ederek hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bir karar vermiştir.

Ülkemiz, ulusal mevzuata ve uluslararası yükümlülüklere uygun olarak yaptığı terörle mücadelesinde kararlılığını sürdürecektir.”

Exit mobile version