Trump’ın politikaları elektrikli araç sektörünü belirsizliğe soktu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın elektrikli araç sektörüne yönelik yeni kararları, piyasa oyuncularının endişelerini artırıyor. Özellikle ithalata yönelik yeni tarifeler, elektrikli araç teşviklerinin geri çekilmesi ve şarj altyapısına yönelik yatırımların durdurulması, sektörün geleceği üzerinde belirsizlik yaratıyor. Elektrikli araç üreticileri, bu tutumun uzun vadede sektörün büyümesini olumsuz etkileyeceğinden endişe duyuyor.
Maliyet Artışı ve Rekabet Zorlukları
Trump’ın politikalarının, elektrikli araç üretim maliyetlerini artırması ve ABD’li üreticilerin Çinli rakiplerine karşı rekabet gücünü zayıflatması riski bulunuyor. Şarj altyapısına yönelik yatırımların durdurulması ise, tüketici güvenini olumsuz etkileyebilir ve elektrikli araçlara geçiş sürecini yavaşlatarak ABD’nin küresel elektrikli araç pazarındaki liderliğini tehlikeye atabilir. Ancak bazı kesimler, bu politikaların ABD’deki üreticiler arasında verimliliği teşvik edebileceğini ve kaliteli, rekabetçi elektrikli araçların üretilmesini destekleyerek nihayetinde fiyatlarda düşüş yaşanabileceğini savunuyor.
Sektör Oyuncularının Endişeleri
Elektrikli araç üreticileri, batarya üreticileri ve sektörle ilgili birçok şirket, Trump’ın politikalarının doğrudan etkisiyle karşı karşıya kalıyor. Tesla, Ford ve General Motors gibi köklü şirketlerin yanı sıra, Rivian, Lucid Motors, Canoo ve Fisker gibi yeni markalar da bu süreçten etkileniyor. Ayrıca Hyundai, Kia, Volkswagen, BMW, Mercedes-Benz, Toyota, Honda ve Polestar gibi uluslararası firmalar da ABD’de aktif olarak rekabet ediyor.
Sektör paydaşları arasında, Trump’ın elektrikli araç teşviklerini kaldırmasının ABD’nin uluslararası rekabet gücünü zayıflatabileceği ve bazı eyaletlerdeki istihdamı olumsuz etkileyebileceği uyarıları yapılıyor. Toyota’nın üst düzey yöneticisi David Christ, ithal araçlara uygulanacak tarifelerin tüketiciler için fiyatları artırabileceğini belirtiyor. İsveçli elektrikli araç üreticisi Polestar’ın CEO’su Michael Lohscheller ise, tarifeler ve ticaret savaşları nedeniyle Çin’deki üretim kapasitesini Avrupa’ya taşıma planlarını açıkladı.
Ford CEO’su Jim Farley ise, ABD’deki batarya üretim tesislerine yapılan büyük yatırımların, sübvansiyonlar olmadan sürdürülemez hale gelebileceğini ve bu durumun binlerce işin riske girmesine yol açabileceğini ifade etti.
Sektörde 18 Kat Büyüme Öngörülüyor
Edison Elektrik Enstitüsü’nün raporuna göre, ABD’deki elektrikli araç sayısının 2035 yılına kadar 2023’e kıyasla 18 kat artarak 78,5 milyona ulaşması ve yollarda kullanılan toplam araç sayısının yüzde 26’sının elektrikli araçlardan oluşması bekleniyor. Ancak uzmanlar, Trump yönetiminin aldığı kararların sektörün öngörülen büyüme hızına ulaşmasını tehdit ettiğini ifade ediyor.
Trump’ın Elektrikli Araç Politikaları
Trump, elektrikli araçları destekleyen sübvansiyonları ve politikaları gözden geçirmeyi ve gerekirse kaldırmayı planladığını açıklamıştı. 2021’de imzaladığı yönergeyi iptal ederek 2030’a kadar satılan tüm yeni araçların yüzde 50’sinin elektrikli olmasını hedefleyen planı ortadan kaldırdı. Ayrıca, şarj altyapısına yönelik fon ve yatırımların durdurulması yönünde bir yürütme kararı aldı.
Trump, elektrikli araç kullanıcıları için verilen federal vergi kredilerini ve eyaletlerin emisyon standartları belirleme muafiyetlerini kaldırmayı da gündeme getirdi. Ayrıca, elektrikli araç üretimi için kullanılan lityum-iyon bataryalar gibi ithal mallara yönelik gümrük vergilerinin artırılmasını sağladı. Bu politikaların sektördeki belirsizliği daha da artırdığı ve sektörün geleceği üzerinde büyük bir risk oluşturduğuna dair endişeler sürüyor.