Sanayi Bakanlığı’nın 2025 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, hava savunma sistemi Çelik Kubbe'nin geliştirilme sürecini hızla tamamlayacaklarını vurguladı. Kacır, "Uzun menzilli füze geliştirme yeteneklerimizi daha da ileriye taşıyacağız. Ülkemizin geleceğini tehdit eden planlara asla izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

sanayi ve teknoloji bakanligi habermeydan

Sanayi Bakanlığı’nın 2025 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 bütçesine ilişkin sunum yaptı. Küresel ekonominin bölgesel çatışmalar ve korumacılık eğilimlerinden etkilendiğini belirten Kacır, tüm bu zorluklara rağmen Türkiye’nin 16 çeyrektir büyümeye devam ettiğini söyledi.

Kacır, sanayi üretim endeksinin salgın öncesi döneme kıyasla Almanya’da yüzde 10,3, İtalya’da yüzde 6,1, Fransa’da yüzde 3 ve İspanya’da yüzde 1,4 oranında gerilerken, Türkiye’de yüzde 19,7 arttığına dikkat çekti.

Savunma ve havacılık sanayi ihracatında yüzde 17,8, çelikte yüzde 8,8, otomotivde yüzde 6,4 ve kimya ürünlerinde yüzde 2,5 oranında artış yaşandığını vurgulayan Kacır, bu başarının son 22 yılda elde edilen kazanımlar sayesinde gerçekleştiğini belirtti.

Kacır ayrıca, sanayide istihdamın 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldiğini ve sanayi üretiminin 3,2 katına çıktığını ifade etti.

İmalat sanayisi katma değerinde dünyadaki paylarının yüzde 0,70’den yüzde 1,33’e ulaştığını belirten Kacır, “Yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık. İhracatımızın dünyadaki payı yüzde 0,55’ten 1,07’ye yükseldi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 10 milyar dolardan 97 milyar dolara çıkardık. Türkiye bugün, Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir.” diye konuştu.

Kacır, sayıları 2’den 104’e çıkan teknoparklarda yenilikçi fikirlerin katma değerli ürünlere dönüştüğünü vurgulayarak, 11 bin 86 girişimin inovasyonu sürdürdüğü teknoparklarda yürütülen proje sayısının 78 bini aştığını söyledi.

“12. Kalkınma Planımız doğrultusunda 2028’e kadar yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatını 97 milyar dolardan 176 milyar dolara çıkaracağız” diyen Kacır, ileri teknoloji üretim üssü haline geleceklerini kaydetti.

Kacır, bu amaçla HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı ilan ettiklerini belirterek, 2030’a dek ileri teknoloji alanlarında 30 milyar doların üzerinde yatırımın önünü açacaklarının altını çizdi.

Elektrikli Araçlar Çağrısı ile otomotiv sektörünü tedarik zinciriyle geleceğe hazırlayacaklarını belirten Kacır, bugüne kadar 40 binden fazla Togg’un, sahiplerine teslim edildiğini aktardı.

Kacır, dünyanın en değerli elektrikli araç markasının 6. yılında ulaştığı üretim adedine 1,5 yılda eriştiklerini vurgulayarak, “Ülke genelinde 24 bin 400 halka açık şarj bağlantısı sayısıyla araç başına düşen şarj noktası sayısında Avrupa’da lideriz. Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD, yıllık 150 bin elektrikli araç kapasiteli tesisini ve yenilikçi teknolojilere yönelik AR-GE merkezini Manisa’da kuracağını ilan etti. Sektörümüzün yeni mobilite ekosistemine dönüşümü adına benzer yatırımları ülkemize kazandırmak üzere çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK enstitülerinde çip üretim kabiliyetlerini yeni bir üretim tesisiyle taçlandıracaklarını aktaran Kacır, şöyle devam etti:

“Yüksek teknoloji yatırımlarına AR-GE’den yatırıma uçtan uca destek sağlayan ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’na başarıyla devam ediyoruz. Bugüne kadar desteklediğimiz projeler tamamlandığında cari açığın kapanmasına yılda 7,2 milyar dolar katkı sağlayacağız. İletişim, iklim, biyoteknoloji ve afet teknolojileri gibi geleceğin teknolojilerine yön verecek alanlara odaklanan, bu yıl çıktığımız Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı’nda 630 yeni yatırım için başvuru gerçekleşti. Bu yıl, TÜBİTAK programlarında 185 üniversite ve 2 bin 750 firmanın 9 bin 700 projesine 8,4 milyar lira destek sağladık. Desteklediğimiz ulusal araştırma altyapılarının sayısını 11’e yükselttik. Teknoloji Geliştirme Bölgelerine bugüne dek 11 milyar liralık altyapı desteği sunduk, 2025’te 900 milyon lira kaynak sağlayacağız.”

Kacır, geçerli tescile sahip sınai mülkiyet portföyünü bu dönemde 93 binden 2 milyona çıkardıklarını belirterek, geçen yıl 1826 uluslararası araştırma raporuyla uluslararası patent araştırma ve inceleme otoriteleri arasında 9’uncu, yerli patent başvurularında dünyada 12’nci, marka başvurularında 4. ve tasarım başvurularında 2. sıraya yükseldiklerini söyledi.

Sanayide karbon ayak izini azaltma, enerji verimliliğini artırma ve yenilenebilir enerji kullanmada kararlı olduklarının altını çizen Kacır, şu bilgileri paylaştı:

“TÜBİTAK desteğiyle yeşil teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesine yönelik 600 milyon lira bütçeli 74 AR-GE projesini hayata geçiriyoruz. AB Sınırda Karbon Düzenlemesini sektörlerimiz için fırsata dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Yeşil dönüşümde avantajlı finansman sağlayacak Türkiye Sanayi Karbonsuzlaşma Yatırım Platformunun kurulumu için uluslararası paydaşlarımızla çalışmalara başladık. Bu programla 3 milyar avroluk kaynağı sanayimize sunmayı hedefliyoruz. Dünya Bankası ile sürdürdüğümüz proje kapsamında 2025’te OSB’lerimizin 6 milyar 300 milyon liralık yeşil altyapı yatırımlarını destekleyeceğiz. Bu yılın 10 ayında enerji verimliliği ve geri kazanımı, yenilenebilir enerji, atık geri kazanımı ve bertarafı, çevre yatırımları konularında 165 milyar lira tutarında 1865 yatırımı teşvik ettik.”

Temiz enerji kaynaklarına yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını belirten Kacır, nükleer enerji teknolojilerine yönelik AR-GE programı başlatacaklarını duyurdu.

Kacır, yapay zeka çağrılarıyla firma ve kamu kurumlarının ihtiyaç duyduğu yapay zeka çözümlerinin Türkiye’de geliştirilmesi için 96 milyon lira bütçeli 30 projeyi desteklediklerini ve Türkçe verilerle zenginleştirilen, ilk temel yapay zeka büyük dil modelini TÜBİTAK’ta geliştirdiklerini kaydetti.

Tam bağımsız Türkiye’nin anahtarının savunma sanayisi olduğunu vurgulayan Kacır, soykırımcı İsrail’in saldırganlığını dünyanın seyretmesinin, büyük felaketlerin habercisi olduğunu dile getirdi.

Kacır, bu tablo karşısında en güçlü stratejilerinin Milli Teknoloji Hamlesi olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“40 yıldır sürdürdüğümüz terörle mücadele bize ancak kendi kabiliyetlerimizle geliştirdiğimiz sistemlerin esaslı bir güvenlik sağladığını göstermiştir. Bugüne dek, açık ya da örtülü ambargolarla hızımız kesilmeye çalışılsa da kurduğumuz AR-GE ve üretim altyapısıyla Türkiye’nin istiklalini ve istikbalini güçlü kılacak adımlar atmayı başardık. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde yürüttüğümüz istikrarlı politikalarla savunma sanayisinde büyük bir atılım gerçekleştirdik. Milli ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli AR-GE, yatırım, tedarik planlamaları ve nitelikli insan kaynağıyla savunma sanayimiz Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncüsü oldu.”

Bakan Kacır, yerli ürünlerin payını yüzde 20’lerden yüzde 80’lerin üzerine çıkardıklarını bildirerek, savaş paradigmalarını değiştiren insansız hava araçları Bayraktar TB2 ve TB3’ten AKINCI’ya, ANKA’dan KIZILELMA’ya, KAAN’dan HÜRKUŞ’a ATAK’tan GÖKBEY’e, MİLGEM’den TCG ANADOLU’ya ATMACA’dan GÖKDOĞAN’a, ÇAKIR’dan İMECE’ye her biri dünyada ancak birkaç ülkenin sahip olduğu teknolojik kabiliyetlerden örnekler verdi.

TÜBİTAK SAGE ve ROKETSAN bünyesinde yürütülen süpersonik hızda çalışan ramjet itki sistemleri geliştirme çalışmalarının sürdüğünü belirten Kacır, şunları kaydetti:

“Savunma sanayimizin bu seviyelere gelmesi için desteklerimizi esirgemedik. 2002’den bugüne savunma sanayisinde 886 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. 156 milyar lira sabit yatırımın önünü açtık. 19 bin çalışanın istihdam edildiği 67 AR-GE ve Tasarım Merkezi’ne 172 milyar 300 milyon lira destek sağladık. Teknoparklarımızda savunma sanayi alanında 291 firmamız 5 bin 850 araştırmacıyla teknoloji geliştirmeye devam ediyor. TÜBİTAK aracılığıyla 1493 savunma sanayi projesine ve 2 bin 233 bilim insanı ve gencimize 38 milyar 300 milyon lira destek sağladık. Stratejik kurumlarımız için uçtan uca güvenli ses, veri ve görüntü haberleşmesi sağlayan sistemleri üretiyoruz. Hiç kimsenin Türkiye’ye zarar vermeyi aklından dahi geçiremeyeceği bir caydırıcılık seviyesine mutlaka geleceğiz. Farklı irtifa ve menzildeki hava tehditlerine karşı ülkemiz için güvenlik kalkanı vazifesi görecek hava savunma sistemi Çelik Kubbe’nin geliştirmesini hızla tamamlayacağız. Uzun menzilli füze geliştirme kabiliyetlerimizi daha ileri düzeylere taşıyacağız. Ülkemizin istikbalini tehdit edecek planlara asla geçit vermeyeceğiz.”

Türkiye’nin üretim gücünü, altyapısı sağlam, sürdürülebilir ve planlı sanayi alanlarıyla yükselttiklerini ifade eden Kacır, şu bilgileri paylaştı:

“Son 22 yılda 48 bin hektardan 143 bin hektara çıkardığımız planlı sanayi alanlarımızda üretimde olan organize sanayi bölgeleri (OSB) parsellerinin sayısını 11 binden 59 bine, OSB’lerde çalışan sayısını 415 binden 2 milyon 700 bine yükselttik. Son bir yılda 10 OSB, 7 Endüstri Bölgesi, 4 sanayi alanı ilan ettik. 28 OSB genişleme alanıyla birlikte 9 bin 395 hektar yeni yatırım alanı oluşturduk. Bölgesel kalkınma politikalarımız açısından kalkınma ajanslarının ve bölge kalkınma idarelerinin kurulmasından sonra üçüncü dönüm noktası olacak Yerel Kalkınma Hamlesi Programı’nı başlatıyoruz.”

Kacır, kalkınma ajansları aracılığıyla bugüne kadar 26 bin 489 projeye 75 milyar lira destek sağladıklarını aktararak, 126 milyar lira kaynağı harekete geçirdiklerini, tamamı hibe 576 milyon avro uluslararası kaynağı ülkeye kazandırdıklarını söyledi.

Ajanslarla genç ve kadın istihdamına odaklanarak 2023 ve 2024’ün 9 ayında 28 bin 182 kişinin işe yerleşmesine katkı sağladıklarını vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:

“Bölge Kalkınma İdarelerimiz ile hassas tarım, mavi ekonomi, yeşil yol, su kaynaklarının etkin yönetimi, kırsal kalkınma, turizm odaklı büyüme gibi alanlarda yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Son 11 yılda 6 bin 561 projeye 40,5 milyar lira destek olduk. Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamında 146 projeye 11,9 milyar lira katkı sağladık. Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı kapsamında beşeri sermayemizin geliştirilmesi ve dezavantajlı kesimlerin sosyoekonomik hayata katılımına dönük 591 projeye 4,45 milyar lira destek sağladık.”

Kacır, Anadoludakiler Projesi ile yerel ürünleri markalaştırmayı hedeflediklerini belirterek, tarihi, kültürel ve yöresel zenginliklerin değer kazanmasına imkan tanıyan coğrafi işaretlerin sayısının bir yılda 1487’den 1652’ye ulaştığını aktardı.

Avrupa Birliği (AB) nezdinde “coğrafi işaret” tescilinde atağa kalkıldığına dikkati çeken Kacır, “Son bir yılda AB tescilli coğrafi işaret sayımızı 14’ten 28’e çıkardık.” dedi.

Bakan Kacır, deprem bölgesindeki illere, 6 Şubat depremlerinden bu yana 15 OSB ve 16 Sanayi Sitesi projesi için 9 milyar 300 milyon lira kaynak sağladıklarını, kalkınma ajanslarıyla 1 milyar 600 milyon lira kaynakla 1032 yeni iş yeri inşa ettiklerini, 607 iş yeri ve üretim tesisinin bakım onarımını gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Depremden yoğun etkilenen 65 ilçede gerçekleştirilen yatırımları yatırım teşvikleriyle desteklediklerini, bu kapsamda 204 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 51 bin 815 kişiye istihdam sağlayacak 1115 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini kaydeden Kacır, “Deprem bölgesinde 53 bin KOBİ’yi KOSGEB eliyle 17 milyar lira kaynak sağlayarak yeniden ayağa kaldırdık. Dünya Bankasından sağladığımız 600 milyon dolarlık finansmanla deprem bölgesinde 1600 iş yerini yeniden inşa edeceğiz. TÜBİTAK aracılığıyla afet bölgesinde 450 AR-GE projesine 545 milyon lira destek, 2 bin 500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 514 milyon lira burs verdik.” açıklamasında bulundu.

Kacır, bu yılın ilk üç çeyreğinde tekno-girişimlerin aldığı yatırımların pandemi öncesi 10 yılın toplamında gerçekleşen tutarı aştığını, 709 milyon dolara eriştiğini belirtti.

Türkiye’nin tohum öncesi yatırım sayısında Avrupa birincisi olduğunu aktaran Kacır, şu bilgileri verdi:

“Fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla, 4,1 milyar liralık kamu kaynağıyla 88 milyar liralık fonu harekete geçirdik. Bu fonların da katkısıyla 537 Türk teknoloji girişimi 124 milyar lira yatırım aldı. Turcorn100 programı ve Atatürk Havalimanında kuracağımız dünyanın en büyük girişimcilik merkezi ‘Terminal İstanbul’ projesiyle, 2030 yılı için 100 bin teknogirişim, 100 Turcorn hedefimize ilerleyeceğiz. Türkiye’yi teknoloji girişimleri ve nitelikli insan kaynağı için çekim merkezi yapmak üzere Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Girişimcilerimize GO (Girişim Ofisi) markasıyla hizmet sunacağımız, 81 şehrimizde 100 yeni merkezle bu sayıyı 10 bine çıkaracağız.”

Mehmet Fatih Kacır, KOSGEB’in, KOBİ’lerin yanında olmaya devam ettiğini ve programlarını yalınlaştırdıklarını anlattı.

Tohum aşamasından küreselleşmeye kadar olan süreci, ihtiyaçların esnek şekilde karşılanabileceği “girişimcilik, ölçek büyütme ve küresel rekabet” başlıklarında topladıklarını bildiren Kacır, “Girişimcilik desteğimizin üst limitini 375 bin liradan 2 milyon liraya çıkardık. İlk kez 81 şehrimizde düzenlediğimiz girişimci seçmelerinde 1064 işletme 1,5 milyar lira destek almaya hak kazandı. KOSGEB eliyle bu yıl 42 bin KOBİ’mize sunduğumuz desteklerin toplamı 8,3 milyar liraya ulaştı.” sözlerini sarf etti.

Kacır, teknolojik yetkinliklerle becerilerin tanımlanması ve belgelendirilmesi için geliştirdikleri Dijital Rozet platformuyla bugüne kadar 54 bin 575 kişiye 116 bin 783 dijital sertifika düzenlediklerini bildirdi.

Gelecek yıl üniversite kampüslerinde kuracakları 50 Milli Teknoloji Atölyesi ile gençlerin proje geliştirmeleri için imkan sağlayacaklarını söyleyen Kacır, “204 üniversite ve 98 firmayla sürdürdüğümüz Sektör Kampüste Programı’nda bu dönem açılan 140 farklı derste Yapay Zeka ve Doğal Dil İşleme, Siber Güvenlik, Yarı İletkenler gibi alanlarda öğrenciler reel sektör deneyimiyle buluşuyor. AR-GE merkezlerinde ve teknoparklar da istihdam edilen temel bilimler mezunu araştırmacılar için işletmelere 274 milyon lira destek verdik. 91 bin bilim insanı ve öğrencimize bu yıl TÜBİTAK eliyle 3 milyar lira katkı sağladık.” ifadesini kullandı.

Kacır, bu yıl uluslararası bilim olimpiyatlarında en fazla altın madalya kazanılan dönem olduğuna işaret ederek, öğrencilerin 17’sinin altın, toplam 73 madalya aldığını hatırlattı.

Uluslararası Lider ve Genç Araştırmacılar Programları ile araştırmalarını sürdürmek üzere ülkeye gelen bilim insanı sayısının 253’e ulaştığını dile getiren Kacır, “Trabzon, Düzce, Denizli, Uşak, Ankara ve İstanbul’da açtığımız 13 yeni merkezle bilim merkezi sayımızı 35’e çıkardık. Yıl sonuna kadar 5 yeni bilim merkezinin daha açılışını yapacağız. AB Ufuk Avrupa AR-GE programında 606 projede 305 milyon avro fonu ülkemize kazandırdık.” dedi.

Kacır, 8,5 milyon avro bütçeli İmalat Sanayiinde Kadın İstihdamının Güçlendirilmesi Projesi’ni hayata geçirdiklerini anımsatarak, NATO DIANA ağında yer alan test merkezi sayısını 10’a çıkardıklarını söyledi.

Türkiye-AB “Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik” alanında Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmasının ikinci toplantısını düzenlediklerini vurgulayan Kacır, “Türk Devletleri Teşkilatı Birinci Sanayi, Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanları Toplantısı’nı İstanbul’da gerçekleştirdik. Sahip olduğumuz bilimsel kapasiteyi dostlarımızla paylaşmaya devam ediyor, Azerbaycan Metroloji Enstitüsü için 12 Kalibrasyon Laboratuvarı kuruyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Kacır, vatandaşın güvenli ürünlere ulaşımını kolaylaştırma ve ölçümde doğruluk ilkesinden taviz vermediklerini belirten sanayi ürünlerinin teknik düzenlemelere uygun olarak piyasaya arzı ve ölçü aletlerinin doğru ayarlı kullanımı için muayene ve denetimler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Bu yılının ilk 10 ayında, ölçü aletlerine ilişkin 1 milyon 334 bin periyodik muayene ve 247 bin denetim gerçekleştirdiklerini açıklayan Kacır, “4 bin 607 hazır ambalajlı ürünü üreticisinde denetledik. Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri kapsamında 29 binin üzerinde denetim yaptık.” diye konuştu.

Kacır, Türk Standardları Enstitüsünün (TSE), bu yıl laboratuvarlarında 100 binden fazla test ve kalibrasyon hizmeti gerçekleştirdiği bilgisini paylaştı.

İthalat denetimleri kapsamında 163 bin ürünü inceleyerek standartlara uygun olmayan 4 bin 500 ürünün ülkeye girişini engellediklerini kaydeden Kacır, “Türkiye’nin kalite ve uygunluk değerlendirme üssü olacak Ankara Kalite Kampüsü’müze 2025’te taşınacağız.” ifadesini kullandı.

Kacır, KOSGEB, TÜRKPATENT ve Türkiye Uzay Ajansı dair 2023 yılı Sayıştay Denetim Raporlarında herhangi bir bulgunun yer almadığını, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının ise 2023 denetim programında yer almadığı için rapor düzenlenmediğini aktardı.

Bakanlık ile bu kurumların dışındaki bağlı ve ilişkili kuruluşların, koordine edilen kalkınma ajansları ve döner sermaye işletmelerine dair 2023 Yılı Sayıştay Denetim Raporlarında bazı bulgulara yer verilmiş olduğunu, mali tablo ve raporların önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi sunduğu görüşünün de mevcut olduğunu söyleyen Kacır, şöyle devam etti:

“Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımıza 2023 yılında Bütçe Kanunu ile 63 milyar 820 milyon 469 bin lira ödenek verildi. Yıl içerisinde yapılan eklemelerle 108 milyar 78 milyon 299 bin 989 liraya ulaşan ödeneğin, 99 milyar 539 milyon 510 bin 729 liralık kısmı bütçe giderine dönüştü. 704 milyon 389 bin 340 liralık kısmı ise 2024 yılı bütçesine devretti.”

Bakan Kacır’ın konuşma yapacağı masanın önündeki sehpa üstünde KIZILELMA, HÜRJET, KAAN ve GÖKBEY’in maketleri yer aldı.

Exit mobile version