Merkez Bankası rezervleri rekor kırdı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 14 Şubat haftasında önemli bir artış göstererek 173 milyar 152 milyon dolara ulaştı. Bir önceki haftaya göre 5 milyar 660 milyon dolar artan rezervler, TCMB tarihindeki en yüksek seviyeye erişti. Swap hariç net rezerv ise tüm yükümlülüklerden arındırılarak 71 milyar 498 milyon dolarla rekor tazeledi. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinde dış finansman ve döviz likiditesi açısından güçlü bir pozisyonun göstergesi olarak değerlendirildi.
Döviz Rezervlerinde Dikkat Çekici Artış
TCMB’nin haftalık para ve banka istatistiklerine göre, brüt döviz rezervleri de önemli bir yükseliş kaydetti. 7 Şubat’ta 96 milyar 929 milyon dolar olan brüt döviz rezervleri, 14 Şubat haftasında 3 milyar 748 milyon dolar artarak 100 milyar 677 milyon dolara çıktı. Bu artış, Merkez Bankası’nın döviz piyasalarındaki etkinliği ve rezerv biriktirme stratejisinin sonuç verdiğine işaret ediyor.
Altın Rezervleri Güçleniyor
Altın rezervleri de benzer bir ivmeyle yükselişe geçti. Bir önceki hafta 70 milyar 563 milyon dolar seviyesinde olan altın rezervleri, 1 milyar 912 milyon dolar artarak 72 milyar 475 milyon dolara ulaştı. Altın rezervlerindeki bu artış, TCMB’nin çeşitlendirilmiş rezerv stratejisini ve küresel piyasalardaki risklere karşı koruma amaçlı politikasını destekledi.
Ekonomik Güç ve Finansal Güvenlik
Toplam rezervlerin 173 milyar 152 milyon dolara ulaşması ve swap hariç net rezervin 71 milyar 498 milyon dolarla rekor seviyeye çıkması, Türkiye’nin finansal istikrarı ve piyasalardaki güven açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Rezervlerdeki artış, dış borç ödemeleri, döviz kuru istikrarı ve ekonomik dalgalanmalara karşı koruma sağlama kapasitesini de güçlendirdi.
Ekonomistler, bu rezerv seviyesinin Merkez Bankası’nın politika esnekliğini artıracağını ve Türkiye’nin küresel finansal piyasalardaki konumunu güçlendireceğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde rezervlerdeki bu pozitif seyrin devam etmesi, yatırımcı güvenini de artırabilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.