Geçtiğimiz günlerde Kanada’da uygulanan boş ev vergisi planı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önerisiyle ülkemizde de gündeme gelmişti. Bu plan hakkında henüz bir işlem başlatılmazken; emlak sektöründeki fiyatların sürekli olarak artış ivmesinde olması sebebiyle, Kanada menşeili yeni bir fikir daha emlak piyasasının gündeminde yer buldu. Kanada’da emlak satışlarının yabancılara yasaklanması kararının çıkması; ülkemizde de benzer bir uygulamanın yapılıp yapılamayacağı sorusunun sorulmasına yol açtı.
Ekonomi basınına yansıyan görüşlerin önemli bir kısmında, bu durumun Türkiye’deki emlak piyasasında da pozitif etki yaratacağı öngörülüyor. Emlak piyasasından gelen farklı görüşlerde ise, yabancı yasağı gelmesiyle birlikte lüks tüketimin de duracağını ve bu sebeple önemli ölçüde maddi kayıp yaşanacağı konuşulmakta. Hem maddi hem de manevi açıdan sorgulanan bir durum haline gelen yabancılara konut satma politikası; ekonomi ve sosyoloji alanında faaliyet gösteren akademisyenlerin de farklı görüşlere sahip olmasına yol açtı.
Emlak piyasasının önemli bir kısmında olumlu reaksiyon alan yabancıya kısıtlama uygulama planı; akademik çevrelerde ve tüketici gruplarında da benzer bir görüş oluşmasına neden oldu. Ülke yönetimlerinin başlıca hedefinin vatandaşların huzurunu sağlamak olduğunu savunan tüketici dernekleri ve akademisyenler; bu sebeple böyle bir kısıtlamanın makul karşılanabileceğini belirtti. Ancak bir diğer kesimde ise, kişilerin konut alma özgürlüğünün önüne geçilmesinin yanlış olduğu ifade ediliyor. Emlak piyasasının lüks tüketime yakın paydaşları ve akademik alanda çalışmalar yapan bazı isimler; bu planın uygulanmasının kötü sonuçlar doğurabileceği görüşünde.
“Konut Fiyatlarında Düşüş İçin Kısıtlama Gelebilir!”
Ülkemizde vatandaşlığı bulunmayan insanların konut alımındaki payına ve yasaklama ihtimaline dair soruları cevaplayan İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa; tahmin edilen yabancı alımı oranının gerçektekinden çok daha yüksek olduğunu söyledi. Son 10 yıl içerisinde yapılan alımların yüzde 1,5’unun yabancılar tarafından gerçekleştiğini belirten Aşa; bu durumun “ülke elden gidiyor” şeklindeki tepkileri oluşturacak seviyede olmadığını vurguladı. Ancak yabancıların vatandaşlık amacıyla da birçok lokasyonda konut almasının, emsal fiyat dengesini bozduğunu da teyit etti.
Yabancıların piyasadan bir süreliğine çekilmesinin olumlu etkileri olabileceğini söyleyen Aşa; özellikle de lüks konutlarda başlayacak düşüşün standart evlere de yansıyacağını ifade etti.
Tüketici Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu ise; arz talep dengesi için bu yaptırımın mecburiyet seviyesinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Ülkenin yerli nüfusundaki konut sıkıntısının kısıtlama ile çözülebileceğini söyleyen Ağaoğlu; arzın az ve talebin çok fazla olduğu bir ortamda fiyat artışının kaçınılmaz bir konuma geldiğini de aktardı. Arzın yeniden artışa geçebilmesi adına kısıtlama fikrine olumlu baktığını belirten Ağaoğlu; özellikle de lüks olmayan konutlarda mutlaka bir engelleme sürecinin yaşanması gerektiğini savundu. Lüks konutlar konusunda ise, genel itibarıyla alınmayan konutlar olması nedeniyle bu kısıtlamanın dışında tutulabileceğini dile getirdi.