Bakan Kacır açıkladı: 2030’a kadar 10 hedefimiz var

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin uzaydaki çalışmalarını koordine etmek üzere 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduklarını belirterek, “Milli Uzay Programı’mızın başarıya ulaşması için uluslararası iş birliklerinin kritik rol oynadığının farkındayız. Bu bilinçle, uzay bilimleri ve teknolojileri alanında iş birliklerini hayata geçiriyoruz. Uzayın tüm dünya için etkin ve faydalı kullanımı adına, barış ve iş birliği namına, Türkiye olarak, ‘Uzayda biz de varız’ diyoruz” dedi.

kacir habermeydan

Bakan Kacır, “2030’a kadar 10 hedefimiz var.” dedi.

‘Planetary Congress’ (Gezegen Kongresi), Uzay Kaşifleri Derneği (Association of Space Explorers- ASE) tarafından düzenlendi ve Bursa Uludağ’da, Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nin (GUHEM) ev sahipliğinde gerçekleşti. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) katkılarıyla Türkiye’nin ilk uzay ve havacılık temalı interaktif eğitim merkezi olan GUHEM, iş dünyası için bir referans eğitim merkezi olarak Bursa’ya kazandırıldı. Bu özel kongreye, 19 farklı ülkeden 70 astronot ve kozmonot katıldı.

Uzay Kaşifleri Derneği tarafından 34 kez düzenlenen bu kongrenin ana teması, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına adanmış olup, Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü sözü olan ‘İstikbal Göklerdedir’ sözünden ilham alınarak belirlendi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kongrede yaptığı konuşmada, insanlığın uzaya olan ilgisinin tarih boyunca var olduğunu vurguladı. Ayrıca, uzayın iletişimden ulaşıma, sağlıktan iklim değişikliğine kadar birçok kritik soruna çözüm sunabileceğine dikkat çekti. Bakan Kacır, bu potansiyelin dünya ülkeleri tarafından etkili ve adil bir şekilde kullanılabilmesi için ortak çalışmaların gerekliliğini vurguladı.

Bakan Kacır, “Hiç kimseyi geride bırakmadan, herkesin hem uzay teknolojilerinden yararlanmasını sağlamak, hem de teknoloji geliştirme kabiliyetlerine erişimini demokratikleştirmek zorundayız. Dünyanın teknolojik tekellere değil, iş birliklerine ihtiyacı var. İnsanlığın, kutuplaşmaya değil, birlikte çalışmaya ihtiyacı var. Bugün biz Türkiye olarak; milli altyapılarımız, yeteneklerimiz ve yetişmiş insan kaynağımız ile uzayın barışçıl ve adil kullanımına katkı sunmaya hazırız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla uzay alanındaki yetkinliklerimizi çok daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin uzaydaki çalışmalarını koordine etmek üzere 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduklarını, Türkiye’nin uzay alanındaki somut hedeflerini ortaya koyan Milli Uzay Programı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2021’de tüm dünya ile paylaşıldığına işaret eden Kacır, şöyle konuştu:

“Bununla birlikte, 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığımız 10 hedefimiz var. Türk Astronot ve Bilim Misyonu kapsamında, ülkemizin insanlı ilk uzay görevini tasarladık. Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidecek ilk Türk uzay yolcumuz, tıptan malzeme bilimine kadar 13 farklı bilimsel deneyi icra edecek. Halen eğitimleri devam eden ilk Türk uzay yolcularımız bu programda bizlerle birlikteler. Milli Uzay Programı’nın tüm hedeflerine ancak ve ancak ülkemizde güçlü teknolojik ve fiziki altyapı oluşturarak, gençlerimize doğru fırsatları sunarak ve onların yetkinliklerini geliştirerek ulaşacağımızı biliyoruz. Dünyanın en büyük havacılık ve uzay festivali TEKNOFEST ile gençlerimiz insansız hava araçlarından roketlere, model uydulardan jet motorlara kadar farklı alanlarda teknolojiler tasarlayıp geliştirme imkanına kavuşuyor.”

Bakan Mehmet Fatih Kacır, bilim ve teknolojiyi toplumla buluşturmak amacıyla bilim merkezlerini hayata geçirdiklerini belirterek, şunları söyledi:

“Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi GUHEM bu alanda en iyi örnek. GUHEM, Türkiye’nin ‘uzay ve havacılık’ temalı ilk bilim merkezi. GUHEM, Türkiye’yi uzay ve havacılık konusunda daha da ileriye taşıyacak. Geleceğin astronotlarının, bilim insanlarının, pilotlarının ve mühendislerinin yetiştirilmesine katkı sağlayacak. Tüm bu çalışmalarımızla birlikte, Milli Uzay Programımızın başarıya ulaşması için uluslararası iş birliklerinin kritik rol oynadığının farkındayız. Bu bilinçle, uzay bilimleri ve teknolojileri alanında iş birliklerini hayata geçiriyoruz. Uzayın tüm dünya için etkin ve faydalı kullanımı adına, barış ve iş birliği namına, Türkiye olarak, ‘Uzayda biz de varız’ diyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken artık uzay teknolojilerine daha fazla yatırım yapıyor, uzayın tüm insanlığa fayda sağlayacak şekilde kullanılması için daha fazla iş birliği gerçekleştiriyoruz. ‘İstikbal Göklerdedir’ temasıyla bu etkinliğin düzenlenmesini sağlayan başta Uzay Kaşifleri Derneği ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Ay Araştırma Programı’na değinen Kacır, söz konusu programı iki aşamalı olarak planladıklarını aktardı. İlk aşamada yerli ve milli imkanlarla geliştirilen uzay aracının Ay’ın yörüngesine ulaşarak bilimsel veriler toplayacağını ve Ay’a erişeceğini dile getiren Bakan Kacır, “İkinci aşamada Ay yüzeyine iniş yaparak bilimsel deneyler gerçekleştirilecek. Başta bu iki hedef olmak üzere, Milli Uzay Programı’nın tüm hedeflerine ancak ve ancak ülkemizde güçlü teknolojik ve fiziki altyapıyı oluşturarak ve gençlerimize fırsatlar sunarak onların yetkinliklerini geliştirerek ulaşacağımızı biliyoruz. Türkiye olarak halihazırda kendi uydularımızı üretme, geliştirme ve test etme kabiliyetine sahip bir ülkeyiz. Yerli ve milli imkanlarla geliştirip ürettiğimiz, yüksek çözünürlüklü yer gözlem uyduğumuz İmece, geçtiğimiz nisan ayında uzaya fırlatıldı. Yörüngesine yerleşen İmece uydumuz ilk sinyal ve görüntüleri başarıyla yer istasyonuna iletti. Yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A’nın da üretim süreçlerini tamamladık, test çalışmalarına devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl Türksat 6A devreye alındığında Türkiye kendi haberleşme uydularını üretebilen 10 ülkeden biri olacak. Ülkemizin uzay alanında teknoloji geliştirme kabiliyetini arttırırken, uzay girişimlerine ev sahipliği yapacak, uzay teknoloji geliştirme bölgesini önümüzdeki dönemde Ankara’da kuracağız. Uzay alanındaki bilimsel çalışmalarımıza ivme kazandıracak, optik tasarımından kontrol yazılımına kadar yerli imkanlarla geliştirdiğimiz ve Avrupa’nın en büyük teleskoplarından birine sahip Doğu Anadolu Gözlemevi’ni de tamamlayarak kısa süre içinde açılışını gerçekleştireceğiz” dedi.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank ise böylesine önemli bir kongrenin Bursa’da gerçekleşmesinde emeği olan GUHEM’e ve tüm paydaşlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Varank, “Şu anda Uludağ’dayız. Uzaya oldukça yakınız Uludağ’da olduğumuz için. Onun için misafirlerimizi Bursa’da, Uludağ’da misafir etmek istedik. Böyle güzel bir etkinlikle hem Bursa’mızı tanıtacağız, hem Uludağ’ımızı tanıtacağız, hem de Bursa’ya yaptığımız yatırımların uzay alanında nasıl getirileri var, bunu da hem Türkiye’ye hem dünyaya göstermiş olacağız. Bu manada gerçekten Uludağ’ın seçilmesi de oldukça anlamlı. Uludağ bundan sonra daha fazla gündeme gelecek. Burada yaptığımız bu güzel yatırım, bu otel vesilesiyle 4 mevsim, tüm dünyadan misafirlerimizi burada ağırlayacağız. Artık Davos’a gitmeye gerek yok. Biz tüm dünyayı Bursa’da, Uludağ’da ağırlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Uzay ekonomisinin küresel büyüklüğünün 546 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Varank, bu ekonominin yaklaşık yüzde 80’inin de ticari faaliyetlerden kaynaklı olduğunu söyledi. Özel sektörün uzay faaliyetlerine katılma konusunda bu kadar ilgili olduğu bir dönemin, daha önce yaşanmadığına dikkat çeken Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni girişimler ve genç girişimciler dünyanın ve uzayın seyrini değiştiriyor. Sadece 50 yıl önce ‘Ay’a ilk iniş’ gibi zaferler kutlanırken, bugün alçak yörüngeli ticari uzay uçuşlarına bilet satılıyor. Özel sektörün öncülüğünde imalat sanayindeki ve malzeme bilimindeki gelişmeler, uydu ve fırlatma teknolojilerine yapılan yatırımlar, yeniden kullanılabilir roketler uzaya erişimin önündeki engelleri önemli büyük ölçüde azaltmayı sürdürüyor. 10 yıl önce çalışır durumda sadece 1000 kadar uydu varken, bugün bu rakam 8 bine ulaştı. Sadece bu sayı bile uzayın etkinliğinin öneminin ve uzay ekonomisinin geldiği durumunu göstermesi bakımından önemli. Uzay yarışında öne çıkan ülkelere baktığımızda, ekonomik anlamda da dünyanın güçlü ülkeleri olduğunu görüyoruz. Çünkü uzay çalışmaları Ar- Ge’nin, inovasyonun ve teknolojinin de itici gücü konumunda. İşte biz de bu doğrultuda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uzay çalışmalarına hız kazandırdık. Türkiye’nin ayakları yere basan hedefleri var. Türkiye’nin yüzyılını inşa ederken artık daha büyük bir coşkuyla uzayda ‘Biz de varız’ diyebiliyoruz. Uzay Kaşifleri Derneğine üye olabilmek için uzaya çıkmış olmak gerektiğini biliyorum. Henüz uzaya çıkmış bir Türk vatandaşı yok ama yakında olacak. İşte, Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirmeye aday arkadaşlarımız Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de bugün aramızdalar. Bayrağımızı uzayda gururla taşıyacak arkadaşımızı Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında uluslararası uzay istasyonuna yolcu edeceğiz ve tarihimizde önemli bir ilke daha imza atacağız. İnşallah, Türkiye’nin tecrübe ettiği diğer birçok ilk gibi bu tarihi adımın onurunu milletimize yaşatmak da yine Sayın Cumhurbaşkanımıza nasip olacak. İnanıyorum ki Alper ve Tuva bilgi ve tecrübeleriyle gelecek nesillere rol modellik yapacaklar.”

Türkiye’de ilk kez düzenlenen organizasyona ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, teknolojiye dayalı uluslararası rekabetin uzaya taşındığını söyledi. Gelişmiş pek çok ülkenin stratejik önemde gördüğü uzay alanına yatırımlarını hız kesmeden sürdürdüğü bir dönemde, ‘Milli Teknoloji Güçlü Sanayi’ atılımıyla Türkiye’nin kendi hedefleri, imkan ve kabiliyetleri doğrultusunda dönüşümünü büyük bir heyecanla gerçekleştirdiğini belirten Başkan Burkay, gökyüzünün sırlarını çözmenin insanların asırlardır süren hayali olduğunu ifade ederek, “Cumhuriyet’imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizlere ‘İstikbal Göklerdedir’ hedefini göstermiştir. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizi uzay ligine taşıma kararlılığı ise teknolojik altyapısı ve dönüşüm potansiyeli ile lider kent Bursa’mıza uzay ve havacılık yolculuğunda yeni bir misyon yüklemiştir. Bizler de kentimiz için uzay ve havacılık alanlarında koyduğumuz hedefleri 2013 yılında ilan ederek Bursa’da yeni bir vizyon inşa ettik. Kümelenme ve sektörel dönüşümün hızlandırılması çalışmaları kapsamında hayata geçirdiğimiz uzay, havacılık ve savunma kümelenmemizde yer alan 120’den fazla firmamız bugün ulusal ve uluslararası alanda prestijli firmalarla işbirliği içerisinde çalışmalar yürütüyor” diye konuştu.

Türkiye’nin gökmeni neden Bursa’dan çıkmasın?’ diyerek Avrupa’nın en büyük uzay, havacılık ve eğitim merkezi GUHEM’i Türkiye’ye kazandırdıklarını hatırlatan Burkay, “Bu hamleler 10 yıl önce bir hayal olarak görüldü. Ancak tarih bize hayal kurmadan başarıya ulaşılamayacağını öğretti. Gerek GUHEM, gerekse uzay, havacılık ve savunma alanında hayata geçirmiş olduğumuz projeler neticesinde artık stratejik alanlarda da adından söz ettiren bir Bursa var. Yaptıkları çalışmalarla önemli başarılara imza atmış astronotlar, kozmonotlar; alanında uzman bilim insanları ve ülkemizin ilk uzay yolcuları ile bir arada gerçekleştirdiğimiz bu önemli etkinlik yıllar önce ortaya koyduğumuz vizyonun ne kadar doğru ve önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleri, TÜBİTAK ve Büyükşehir Belediyemiz iş birliğinde hayata geçirdiğimiz GUHEM, ülkemizin Milli Uzay Programı’nda da yer alan tarihi nitelikte bir projedir. BTSO olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da uzay ve havacılık alanındaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

ASE Başkanı Reinhold Ewald ise konuşmasında BTSO’ya ve GUHEM’e organizasyondan dolayı teşekkür etti. Tarihi bir günde tarihi bir mekanda güzel bir kongre gerçekleştirildiğini ifade eden Ewald, “Bursa’da olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Organizasyonumuzda uzay biliminde önemli astronotlarımızı ağırlıyoruz. Uzay aleminde artık Türkiye’nin de olduğunu görmek memnuniyet verici. Türkiye’nin astronot adayları da eğitimlerine devam ediyor. Türkiye gibi seçkin bir ülkeyi ve topluluğa aramıza hoş geldiniz diliyorum. Bu yılın teması da ‘İstikbal Göklerdedir.’ Artık gökyüzü geleceği gösteriyor. Geleceğimiz gökyüzünde. Gelin birlikte geleceği inşa etmeye başlayalım” dedi.

ASE Başkanı, Bakan Kacır’a, Rus Kozmonot Oleg Artemyev tarafından uzaya çıkarılan Türk Bayrağı’nın yer aldığı tabloyu hediye etti.

Exit mobile version