Putin’in seçim zaferi, liderleri ikiye ayırdı.
Ukrayna ile 3 yıldır devam eden savaşın gölgesinde, Rusya geçen hafta sandık başına gitti ve bir dönem daha Vladimir Putin’e yetki verdi. 2000 yılından beri devlet başkanı olarak görev yapan Putin, 2008-2012 yılları arasındaki başbakanlık dönemi haricinde, seçime katılım oranının yüzde 77.44 olduğu oylamada oyların yüzde 87.29’unu alarak beklenildiği gibi seçimi kazandı.
Putin’in 5. kez Rusya Devlet Başkanlığı görevini üstlenecek olması ve 6 yıl daha görevde kalacak olması uluslararası kamuoyunda karışık tepkilere neden oldu.
Oylamaya tepki gösterenler arasında Almanya Dışişleri Bakanlığı ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron gibi isimler de yer aldı. Rusya’da düzenlenen başkanlık seçimlerini “sözde seçim” olarak değerlendiren bu ülkeler, seçim sürecinin şeffaflığı ve adil olup olmadığı konusunda ciddi endişeler taşıdıklarını belirttiler.
İngiltere Dışişleri Bakanı Cameron, yaptığı açıklamada, “Ukrayna topraklarında seçimlerin yasadışı bir şekilde düzenlenmesi, seçmenlere seçim hakkı tanınmaması ve AGİT’in bağımsız gözlemciliğinin yapılmamasının ardından Rusya’da sandıklar kapandı. Özgür ve adil seçimler böyle bir şey değildir” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı ise seçimi ‘sözde seçim’ olarak değerlendirerek, “Rusya’daki sözde seçim ne özgür ne de adildir, sonuç kimseyi şaşırtmayacaktır. Putin’in yönetimi otoriterdir, sansüre, baskıya ve şiddete dayanır. Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarında yapılan ‘seçimler’ hükümsüzdür ve uluslararası hukukun bir başka ihlalidir” ifadelerini kullandı.