Portekiz’de siyaset gündemi, emniyet güçlerinin düzenlediği yolsuzluk operasyonu sebebiyle oldukça çalkantılı günlerden geçmekte. Portekiz medyasında da yoğun bir şekilde yer alan bu operasyon, enerji üretiminde yaşanan rüşvet ve adam kayırma gibi suçları içermesi sebebiyle çok daha fazla dikkat çekti. Operasyonun hedeflerinden biri haline gelen Başbakan Antonio Costa ise, kendi konutunun ve bakanlık binalarının aranması sonucunda görevinden istifa etme kararı aldı.
Yolsuzluk operasyonlarının hükümet görevlilerine kadar ulaşması, yaşanan tüm gelişmelerin Portekiz halkı tarafından tedirginlikle takip etmesine yol açtı. Portekiz hükümetine mensup birçok bakanın resmi konutunun aranması ve son olarak Başbakan Costa’nın konutunda da operasyona dahil edilen bir arama yapılması; vatandaşların hükümet yetkililerine karşı tepkilerini arttırmasına neden oldu. Tepkilerin daha da yükselmemesini hedefleyen ve ülkenin daha zor bir duruma düşmemesini amaçlayan Antonio Costa, ülkedeki televizyonlara canlı yayınla bağlandı ve istifa kararını kamuoyuna duyurdu.
İstifa kararında halkın telaşa sürüklenmemesi gerekliliğine vurgu yapan Costa, makamının şüphe kaldırmadığını ve Portekiz halkına bu durumu yaşatmaya hakkı olmadığını dile getirdi. Yaptığı açıklamada Costa; Başbakanlık makamında doğruluk ve dürüstlüğü hakkında hiçbir şüphe barındırmayan insanların bulunması gerektiğini, suça dair bir şüphenin asla bu makama yakışmayacağını belirtti. Bu sözlerle birlikte kendisinin ve hükümetinin an itibarıyla bu şüpheyi taşıdığını söyleyen Başbakan Costa, görevinden ayrıldığını ve dava süreci sonlanana dek göreve talip olmayacağını açıkladı.
Portekiz’de Sosyalist Parti’nin genel sekreterliğini üstlenen ve 2015’ten bu yana başbakanlık görevini yürüten Antonio Costa, yapılan soruşturmada kendisine dair hiçbir suç unsurunun ortaya çıkmayacağından emin olduğunu söyledi. Vicdanının yolsuzluk konusunda oldukça rahat olduğunu belirten Costa, soruşturmanın kendisine ve hükümet üyelerine kadar uzanmasından dolayı büyük bir şaşkınlık içerisinde olduğunu da itiraf etti. Başbakan Costa ve ekibinin; hükümet göreviyle birlikte partilerinden de istifa ederek, seçim sürecinde yerlerini yeni isimlere bırakmaları bekleniyor.
Portekiz medyasında çıkan haberlere göre, ülkedeki lityum ve yeşil hidrojen üretim kaynaklarından ortaya çıkan rantın bölüşümünde hükümetin aktif rol oynadığı iddia ediliyor. Montalenge’de yer alan lityum kaynakları ve Sines’teki yeşil hidrojen tesislerinin planlamasında, hükümete yakın birçok insanın rüşvet ve adam kayırma suçu işlediği belirtiliyor. Costa’nın kabine müsteşarı, iş adamları, Sines Belediye Başkanı gibi önemli mevkilerdeki figürler; bu soruşturma çerçevesinde gözaltına alındı.
Gözaltına alınan siyasi figürlerin hemen ardından, daha üst seviyede siyasi figürlerin araştırılma süreci başladı. Başsavcılığın yaptığı açıklamaya göre, Başbakanlık konutu ve Çevre ve Altyapı Bakanlığı’nda da aramalar yapıldığı belirtildi. Yüksek Mahkeme’nin Başbakan ve bakanlar nezdinde de şüpheler olduğunu düşünmesi üzerine yapılan operasyonlar, yolsuzluk operasyonlarının ulusal çapta ses getirmesini sağladı. 2026’da yapılacak genel seçimlerde de başbakanlığı bırakmaması beklenen Antonio Costa, yapılan operasyonla birlikte 8 yıllık başbakanlık sürecine veda etti.