Meksika’nın ilk kadın devlet başkanı seçildi.
Meksika, dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olmasıyla bilinir ve son seçimde 99 milyonu aşkın seçmenin katılımıyla tarihinde ilk kez bir kadın devlet başkanının seçilmesi bekleniyor. Milyonlarca seçmenin tercihleriyle Meksika’nın muhtemel yeni devlet başkanı, Ulusal Yenilenme Hareketi’nin (MORENA) adayı ve eski Meksiko Belediye Başkanı Claudia Sheinbaum olarak gösteriliyor. Sheinbaum, oyların yaklaşık %57’sini alarak güçlü bir performans sergiledi. Seçimde, kadınların etkili bir şekilde yarıştığı bir ortamda, rakiplerinden biri Meksika için Geniş Cephe’nin adayı ve eski Hidalgo Belediye Başkanı Xochitl Galvez olurken, diğer rakibi eski milletvekili Jorge Alvarez Maynez oyların %30’unu elde etti.
Meksika’da kadın cinayetlerinin yüksek olduğu bir ortamda, güvenlik sorunları arasında çete savaşları da önemli bir yer tutuyor. Claudia Sheinbaum’un, Meksika’nın ilk kadın devlet başkanı olması halinde bu sorunlarla nasıl mücadele edeceği büyük merak konusu.
Claudia Sheinbaum, anne ve babasının 1968’deki protestolar sırasında aktif katılımcıları olması nedeniyle erken yaşta aktivizme maruz kaldı. Ailesinin etkisiyle, bilimsever bir ailede büyüyen Sheinbaum, siyasete ve doğaya olan ilgisini bu dönemde şekillendirdiğini ifade ediyor. Lopez Obrador’un politikalarını destekleyen Sheinbaum’un, siyasi değerleri ve ailesinin kökenleriyle uyum içinde olduğu belirtiliyor. Üç çocuğundan biri olan Sheinbaum, Yahudi kökenli bir aileden geliyor ve ailesi, Nazilerden kaçarak Bulgaristan’dan Meksika’ya göç etmiş.
Sheinbaum’un Meksika City’de büyümesi, erken yaşta aktivizme başlamasına neden oldu. 15 yaşındayken, kayıp çocukları arama gruplarına katılarak sosyal sorumluluk bilincini geliştirdi. Önde gelen bir insan hakları savunucusu olan ve solcu siyasetçi Rosario Ibarra ile tanışması, onun siyasi bilincini güçlendirdi. Sheinbaum, 1980’lerdeki öğrenci hareketlerine katılarak devletin eğitim politikalarına karşı protesto etti.
Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi’nde fizik okuyan Sheinbaum, daha sonra enerji mühendisliği alanında yüksek lisans ve doktora derecelerini tamamladı. Akademik kariyeri boyunca çeşitli görevlerde bulunan Sheinbaum, siyasi kariyerine 2000 yılında Lopez Obrador’un belediye başkanlığı döneminde çevre şefi olarak atandığı Mexico City’de başladı. 2015 yılında, Mexico City’nin en büyük ilçesi Tlalpan’ı yönetmek üzere seçildi ve 2018’de Mexico City’nin belediye başkanı oldu.
Sheinbaum, seçim kampanyası sürecinde Lopez Obrador döneminde başlatılan sosyal programları sürdüreceğini ve ihtiyaç sahibi ailelere daha fazla kaynak sağlayacağını belirtti. Şiddet olaylarının artması nedeniyle halkın güvenliğini sağlamaya odaklanacaklarını ve ulusal muhafızları destekleyeceklerini duyurdu. Ayrıca, ülkedeki hidroelektrik santrallerinin modernizasyonunu tamamlayacaklarını ve elektrikli araç kullanımını teşvik edeceklerini ifade etti.
Sheinbaum’un politikaları, Meksika’nın iç ve dış politikasını büyük ölçüde etkileyecek. Politico’da yapılan analizler, Sheinbaum’un iki farklı kişilik arasında denge kuracağını ve Meksika’nın Angela Merkel’i olabileceğini ya da Lopez Obrador’un solcu politikalarını takip edeceğini öne sürüyor. Ancak, Sheinbaum’un siyasi kimliği, Meksika’nın geleceğini belirleyecek önemli bir faktör olacak.