2010’lu yıllardan bu yana sıklıkla gündeme gelen göç sorunu, Avrupa’nın birçok ülkesinde önemli bir gündem maddesi olarak tartışılmaya başlandı. AB’nin yakın dönemde Türkiye’yle yaptığı geri kabul anlaşması ve İngiltere’nin AB sonrasında bulduğu çözümler, birçok farklı kesim tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmıştı. Buna karşın Dünya’nın pek çok yerinde ortaya çıkan savaş ve yoksulluk problemleriyle birlikte, Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya göç etme oranlarının gün geçtikçe arttığını görmek mümkün.
İtalya’da ise pandemi dönemiyle birlikte göç oranlarının da yoğun bir artış gösterdiği bilinmekte. Göç dalgasının gün geçtikçe yükselmesinin de etkisiyle, İtalya’daki siyasi iklimin de değiştiği gözlemlenmekte. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan gelen göç kafilelerini yoğun bir şekilde eleştiren ve göç sürecini durduracağını iddia eden Giorgia Meloni, geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde başbakanlığı almayı başarmıştı. İktidardaki ilk yılını geride bırakan Meloni, göç dalgasını engelleme konusunda aktif rol oynamaması yönünde eleştirilmekteydi. Ancak yeni haftaya girilirken Meloni’nin yaptığı anlaşma, göç konusunda İtalyan toplumunun çok tartışacağı bir süreci başlatmaya aday.
İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin lideri ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Roma’da Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’yı ağırladı. Rama’yla birlikte yaptığı toplantıda ağırlığı göçmen transferine veren Meloni, yasa dışı göçmenlerin kalması amacıyla Arnavutluk’ta iki göçmen merkezi açılacağını duyurdu. İlkbahar aylarında açılması beklenen bu merkezlere, İtalya’ya gelen ve ülkenin iç bölgelerine alınmayan mültecilerin aktarılacağı öğrenildi. Her merkezde 36 bin kişiye kadar kapasite olacağı ve İtalyan botlarının kurtardığı mültecilerin buralarda konaklayabileceği duyuruldu.
Arnavutluk hükümetiyle göç merkezleri kurma konusunda anlaşmaya varan Başbakan Meloni; iltica ve göçmenlik talebi incelenen insanların öncelikle bu merkezlerde tutulacağını söyledi. Hamilelerde, çocuklarda ve hassas durumu olan insanlarda aktarım sürecinin uygulanmayacağını belirten Meloni; diğer tüm kesimlerin Arnavutluk’taki yeni tesislerin konuğu olacağını aktardı. Göç merkezleri için harcanacak bütçenin İtalya tarafından karşılanacağı ve Arnavutluk hükümetinin de güvenlik hizmetlerine katkıda bulunacağı duyuruldu.
Giorgia Meloni’nin Arnavutluk’la yaptığı anlaşma, her iki ülkede de tepkilerin artmasına sebep oldu. İtalya’da göç konusunda tepkilerini yükselten kesimler, Meloni’nin kısa vadeli bir çözüm ürettiğini belirtiyor. İtalya’daki diğer siyasi oluşumlar ise, Meloni’nin İtalya’nın Guantanamo’nu yarattığını ve tehlikeli bir sürecin ilk adımını attığını düşünüyor. İtalya’ya gelen insanlara “mal veya paket” muamelesi yapılarak ülkeden gönderilmesini yanlış bulan kesimler, anlaşmanın yasalara aykırı olduğunun altını çizdi.
Arnavutluk’ta ise Başbakan Rama’ya yönelik tepkilerin arttığı görüldü. Arnavutluk’taki Demokratik Parti’nin başkanı Belind Kellici, İtalya’yla yapılan anlaşmanın şeffaf olmadığını söyledi. Anlaşmayı Arnavutluk’a yapılan bir ihanet ve sadakatsizlik olarak değerlendiren Kellici, bu anlaşmayla birlikte her iki ülkenin de korkunç süreçlere adım attığını dile getirdi.