İsrail, Suriye’deki işgal altındaki bölgelerde süresiz kalacağını açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı, Salı günü yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin geçen yıl Beşar Esad rejiminin çöküşüyle birlikte ele geçirdiği Suriye’deki bölgelerde süresiz olarak kalacaklarını duyurdu. Başlangıçta, Suriye sınırındaki askerden arındırılmış tampon bölgesine yapılan müdahale geçici bir önlem olarak tanımlanmıştı. Ancak, Esad rejiminin yıkılmasının ardından bu bölgedeki güç boşluğunu düşman unsurların doldurmasını engellemek amacıyla yapılan müdahale devam etti. O dönemde, İsrail’in bu bölgelerden Bahar’a kadar çıkacağı bildirilmişti.
Salı günü Hermon Dağı’nı ziyaret eden Savunma Bakanı İsrail Katz, bölgede süresiz olarak kalacaklarını belirterek, “Golan Tepeleri’nin, kuzeydeki yerleşimlerin ve tüm İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak önceliğimizdir” dedi. Katz, “Savunmamız konusunda başkalarına bağımlı olmayacağız. Ne burada ne de başka bir yerde” şeklinde konuştu ve Suriye’nin güneyindeki güvenlik bölgesine düşman güçlerin yerleşmesine izin vermeyeceklerini, herhangi bir tehdide karşı harekete geçeceklerini vurguladı.
Suriye yetkilileri ise Katz’ın açıklamalarına yanıt vermedi. Ancak, ülkenin fiili lideri Ahmet el-Şaraa, bu ay yaptığı açıklamada, İsrail’in “toprak işgaline bahane üretmeye çalıştığını” ifade etti. Suriyeli yetkililer, defalarca İsrail ile yeni bir çatışma istemediklerini ve ülkenin yeniden inşasına odaklanmayı tercih ettiklerini belirttiler.
İsrail ordusu, geçen ay Suriye’ye girerek Golan Tepeleri’nden tanklar ve piyade birlikleriyle tampon bölgeyi aşarak ilerledi. Bu harekâtla birlikte İsrail komandoları, Golan Tepeleri’ndeki en yüksek askeri noktalardan biri olan Cebel el-Şeyh’i ele geçirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 1974’te İsrail ile Suriye arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının “çöktüğünü” ve ordusunun bölgede oluşan boşluğu militan grupların doldurmasını engellemek için müdahale ettiğini savundu.
İsrail’in Suriye’ye yönelik genişlemesi, bölgedeki birçok ülke tarafından tepkiyle karşılandı. Türkiye, İsrail’i “işgalci bir zihniyetle hareket etmekle” suçlarken, Mısır İsrail’in “Suriye’deki boşluktan faydalanarak daha fazla toprak ele geçirip uluslararası hukuku ihlal ettiğini” ifade etti. Birleşmiş Milletler’in Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen ise, İsrail’in attığı adımların Suriye’deki kırılgan barış sürecini baltalayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında Golan Tepeleri’nin büyük bölümünü ele geçirdi ve 1981’de bölgeyi ilhak etti. Ancak uluslararası toplum, İsrail’in bu topraklar üzerindeki egemenliğini tanımamaktadır.