Fransa’da seçimleri kazanan aşırı sağın ekonomi politikaları neleri kapsıyor?
Fransa’da Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Meclisi feshederek erken seçim kararı aldığı dönemde, sandıktan aşırı sağın zaferle çıkması büyük dikkat çekti. Ulusal Birlik (RN) partisi, lideri Marine Le Pen önderliğinde yüzde 33,15 oy oranıyla galip geldi.
Aşırı sağ partinin genç Başbakan adayı Jordan Bardella, seçim kampanyası sürecinde bir dizi ekonomik vaatte bulundu. Bu vaatler, RN’nin potansiyel iktidarı durumunda Fransa’nın ekonomik politikalarında önemli değişikliklerin olabileceğini gösteriyor. Bardella’nın öne çıkan vaatleri arasında emeklilik yaşının düşürülmesi, gençler için vergi muafiyeti sağlanması, sosyal yardımların kısıtlanması ve elektrik-yakıtta KDV indirimi gibi konular bulunuyor.
RN’nin vaatleri, Fransa’nın Ukrayna’ya mali destek politikalarını gözden geçirmesi ve göçmen politikalarında sertleşme eğilimi gösterebileceği endişelerini de beraberinde getiriyor. Bardella’nın göç akışlarını azaltma sözleri ve askeri birlik gönderimine karşı çıkması da seçimlerin önemli tartışma konularından biri oldu.
Ancak, RN’nin vaatlerini gerçekleştirebilme kabiliyeti ve bu politikaların uygulama sürecinde nasıl şekilleneceği büyük bir soru işareti olarak duruyor. Benzer şekilde, diğer ülkelerde de aşırı sağ partilerin iktidara gelmesi sonrasında seçim öncesi vaatler ile uygulamaları arasında önemli farklılıklar görülmüştü, bu da yatırımcılar ve uluslararası toplum tarafından dikkatle takip edilen bir konu olarak öne çıkıyor.