Bakan Fidan’dan Batı’ya İsrail uyarısı geldi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul’da Mısırlı mevkidaşı Semih Şükri ile buluştu. Görüşmenin ardından iki bakan kameraların karşısına geçti ve Hakan Fidan, Gazze Şeridi’ndeki durumu ele aldıklarını belirtti.
“Gazze’de krizin başından beri ortak hareket ettik” diyen Bakan Fidan, “Gazze’de yapılması gereken konuların altını bir kez daha çizdik. Refah sınır kapısında yardımların ulaştırılması için, Mısır’la gece gündüz çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Libya, Sudan ve Somali gibi başlıkların da masaya yatırıldığı bilgisini veren Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye ve Mısır’ın Akdeniz’in iki ucunda kardeş iki ülke olduğunu vurguladı.
Fidan’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin Mısır’daki yatırımları 3 milyar doları aşmış durumda ve iki ülkenin ticaret hacminin yeniden 15 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
Konuk bakan Semih Şükri ise, Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı olduğunun altını çizdi, sorunun çözülmemesi halinde Orta Doğu’daki krizlerin bitmeyeceğini dile getirdi.
İsrail’in engellemesi nedeniyle Refah sınır kapısından Gazze Şeridi’ne gerekli yardımların gönderilemediğini kaydeden Mısır Dışişleri Bakanı, Gazze’de acil bir ateşkes olması gerektiğini söyledi.
Orta Doğu’daki yükselen tansiyon nedeniyle Kahire yönetiminin endişe duyduğunu ifade eden Semih Şükri, İsrail ve İran’a itidal çağrısında bulunduklarını hatırlatıp “Bu savaşın bu çatışmaların bu gerginliğin yayılma ihtimali var. İsrail-İran gerilimi yayılmamalı. Diyalog ile tüm sorunlar çözülebilir” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, Orta Doğu’daki karışıklığın asıl sebebinin İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi ve Batının buna göz yumması olduğunu söyledi.
Krizin küresel fay hatlarını tetiklediğini belirten Bakan Fidan, Kızıldeniz’de ticari gemilerin hedef alındığı saldırıların global piyasalara etkisini örnek gösterdi.
“Eğer bu kriz hak ettiği biçimde çözülmezse Filistinlilerin hak ettiği devlet, bağımsızlık ve egemenlik verilmezse bu türden krizler bölgemizde artarak devam edecektir. Diğer ülkeler bunlar sadece Ortadoğu’da olacak bize bir etkisi olmayacak diye bir lüks içerine girmesinler. Filistin konusunda olan her şey küresel fay hatlarını tetiklemekte… Burada olan bir şey batıyı da doğuyu da güneyi de kuzeyi de etkiliyor. Bunu biz Kızıldeniz’deki ticaret gemilerindeki krizde gördük. Bunlar daha başlangıç. Eğer bu türden krizlerin yayılmasının önüne geçmek istiyorsak sahici olarak kollarımızı sıvayıp bu sorunun çözülmesi için gereken adımı atmamız lazım… Dünyayı bekleyen asıl büyük kriz, Filistin meselesiyle makyajı dökülen gerçekliği ortaya çıkan aslında uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü, uluslararası hukuksuzluk ve ikinci dünya savaşından sonra kurulmuş olan hegemonik sistemin işe yaramamasıdır. Bu mesele artık sadece İsraillilerin Filistinlileri katlettiği bir mesele olarak algılanmaktan çıkıp İsrail’in arkasında duran ve katliamı mümkün kılan güçlerle Filistin’i kalplerinde ve kafalarında hisseden ve bu zulme karşı küresel çapta direniş gösterme ihtiyacı hisseden iki tarafın kavgası haline dönüşmeye başlamıştır.”