Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Türkiye ziyaretine İstanbul’da başlıyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye ziyaretine İstanbul’dan başlayarak kişisel bağlarını göstermek amacıyla Berlinli bir döner ustasını da yanına aldı. İstanbul’da, sivil toplum aktivistlerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de bir araya geleceği duyuruldu.
Steinmeier, salı günü Suriye sınırı yakınlarındaki 2023 yılında yaşanan yıkıcı depremin mağdurlarıyla Gaziantep’te görüşecek ve çarşamba günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşacak. Ancak, yedi yıl boyunca cumhurbaşkanı olmasına rağmen ilk kez Türkiye’yi ziyaret etmesi ve temaslarına Ankara yerine İstanbul’dan başlaması dikkat çekti.
Erdoğan’ın Irak’a ilk ziyaretini gerçekleştirdiği dönemde Steinmeier’ın Türkiye’ye gelmesi, bazı kaynaklarca Alman cumhurbaşkanının Türk mevkidaşıyla arasındaki zorlu ilişkilerin bir işareti olarak yorumlandı.
Son zamanlarda Erdoğan’ın İsrail’e yaklaşımını eleştiren Steinmeier, daha önce de Türkiye’deki demokratik normların erozyona uğradığına dair endişelerini dile getirmişti.
Steinmeier’ın Türkiye ziyaretinde, Erdoğan ile görüşmesini öne çıkarmak yerine, iki ülkedeki insanlar arasındaki bağlara vurgu yapması bekleniyor. Bu, dedesi 1960’larda Almanya’ya işçi olarak göçen Berlinli döner ustası Arif Keleş’i Türkiye’ye ziyaretinde heyetine davet etmesiyle başlıyor. Keleş, İstanbul’da verilecek bir akşam yemeğinde konuklara döner ikram edecek.
Alman cumhurbaşkanının danışmanları, dönerin “bir tür Alman ulusal yemeği” haline geldiğini belirtiyor. Döner, Almanya’da sıklıkla tüketilen etin salata ve mayonezle birlikte sunulduğu bir kebap türü olarak biliniyor.
Özellikle 1960’lardan bu yana Almanya’ya çalışmak için gelen Türk göçmenlerin kuşaklar boyu sağladığı katkıya dikkat çekilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Steinmeier’in gezisinin amacının “dört kuşak Türk göçmenin kişisel öykülerinin ve başarılarının” Almanya tarihindeki yerini vurgulamak olduğu belirtildi.
Almanya’da yaklaşık üç milyon Türk kökenli insan yaşıyor ve bu göçmenler genellikle sadakatlerinin hangi ülkeye ait olduğu konusunda gergin bir tartışmanın odağında yer alıyor.