Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) idari işleyişinde Temsilciler Meclisi krizi yaşanıyor. Kongre’nin alt kanadı olarak konumlanan Temsilciler Meclisi’nde yapılan başkanlık seçimi, 8. turun sonunda da tamamlanamadı. 8 Kasım’da yapılan ara seçimler sonrasında değişen Temsilciler Meclisi aritmetiği, yeni başkan seçilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştı. Ancak çoğunluk sandalyenin sahibi olan Cumhuriyetçi Parti’de yaşanan kaos süreci; meclis içerisinden başkan çıkmasının önünü tıkamakta.
3 Ocak itibarıyla yeni yasama dönemini açması beklenen Temsilciler Meclisi, başkan seçilememesi sebebiyle faaliyetlerini yapamamaya başladı. 3 Ocak’tan beri devam eden oylamalarda, Cumhuriyetçi Parti’nin çoğunluk lideri Kevin McCarthy’nin yeterli desteğe ulaşamadığı görüldü. Başkan seçilebilmek adına 218 oya ihtiyaç duyan McCarthy; parti içerisinde kendisini seçtirmemekte kararlı olan 17 üyenin inadını kıramadı. 8. tur sonunda da 17 vekilden oy alamayan Kevin McCarthy; bu sebeple çoğunluk partisinin adayı olmasına rağmen, oylamada ikinci sırada kaldı.
Kevin McCarthy’nin seçilmesi için gerekli olan 218 oya ulaşamaması, krizin daha da derinleşmesine yol açabilir. Yasama döneminin başlayamaması sebebiyle birçok resmi prosedürün de gerçekleşmemesi; ABD yönetiminde kısa dönemli birçok problemin ortaya çıkmasını tetikleyecek duruma geldi. McCarthy’e oy vermeme kararı alan 17 vekil, bir başka vekil Byron Donalds lehine oylarını kullandı. İki Cumhuriyetçi vekilin Kevin Hern’e oy verdiği görülürken, bir vekilin ise hiç kimseye oy vermediği kayıtlara geçti. Matt Gaetz isimli vekil ise, oyunu eski ABD Başkanı Donald Trump’a verdi.
Bu dönemde Temsilciler Meclisi’nde azınlıkta kalan Demokrat üyeler ise; 212 oyunun tamamını, kendi adayları olan Hakeem Jeffries’ten yana kullandı. Bu sayede 8. tur sonuçlarında da birinci çıkan Jeffries, 6 Cumhuriyetçi oyunu alması halinde seçilebilecek konumda olduğunu gösterdi.
ABD Yasama Organı Durmanın Eşiğinde!
Temsilciler Meclisi’nde başkan seçilememesi; üyelerin yemin edememesi ve Kongre’nin alt kanadının faaliyete geçmemesine neden oluyor. Yasama organını oluşturan Kongre’nin çalışmaya başlamaması; ABD’deki güçler ayrılığı dengesinin bozulmasına ve devlet işleyişinin durma noktasına gelmesine sebep oldu. Başkanlık için gerekli olan %50 üzeri çoğunluk, tur sayısına bakılmaksızın yapılan seçimlerden mutlaka çıkmak durumunda. Yaklaşık 100 yıldır bu seviyede seçim tekrarıyla karşılaşmayan Kongre; meclisin işleyişi için, demokrasi kapsamında farklı çözümlerin bulunması sonucunu da ortaya çıkarabilir.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın McCarthy lehine çağrı yapması da, Başkanlık Seçimi sonuçlarında etkili olmadı. Donald Trump’ın destekçisi olarak bilinen 20 civarındaki vekil; Trump’ın çağrısına rağmen McCarthy lehine durmamakta kararlı. Kevin McCarthy’i “müesses nizamın adamı” olarak değerlendiren bu vekiller; bütçe, vergiler, sınır koruma gibi konularda başkan adayına güvenmediklerini net bir şekilde belirtmekteler. Cumhuriyetçiler içerisinde yaşanan bu krizin ne zaman çözüleceği ise merakla bekleniyor.
Temsilciler Meclisi içerisindeki 435 üyenin 218’inin oyunu kazanmak zorunda olan başkan adayı, elde ettiği oy oranı sayesinde bir dönemliğine bu görevi üstlenmekte. Çekimser oyların kullanılması halinde yeterlilik oranının daha da azaldığı bilinirken; bu seçimlerde hiçbir çekimser oyun kullanılmaması nedeniyle, yeterlilik barajında gerileme yaşanmadı.