Bakan Fidan, “Türkiye, İsrail’e açılan soykırım davasına müdahil olacak.” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile gerçekleştirdiği görüşmelerde bir dizi konuyu ele aldı. Terör gibi önemli konuların yanı sıra, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi ve geliştirilmesi için atılacak adımlar da masaya yatırıldı. Bakan Fidan, özellikle Filistin meselesi üzerinde durduğunu belirterek, iki ülkenin bu konuda ortak bir vizyona sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, Filistin’in uluslararası alanda tanınması için dost ülkelerle birlikte yürütülen ortak çalışmalardan da bahsetti. Bu görüşmeler, Türkiye ve Endonezya arasındaki işbirliğinin ve ortak çıkarların önemini bir kez daha ortaya koydu.
Bakan Fidan’ın açıklamalarının detayları şöyle:
“21. yüzyılda Gazze’de açlıktan ölümler yaşanırken, bölgede toplu mezarlar ortaya çıkarken uluslararası toplum daha neyi beklemekte? Artık zorlayıcı tepkilerin meydana gelmesi gerekiyor. İsrail-Filistin meselesinde Batı da bizim tutumumuza yaklaşıyor. İsrail’in suçlarına kefil olan ülkelere ikaz olarak bir kez daha vurgulamak istiyorum. Krizin başından beri Gazze’de yaşanan insanlık trajedisinin dünyanın dört bir yanında tepki çekeceğini söyledik. Bugün, İsrail’e destek veren ülkelerde halk sokağa dökülmüş durumda. Gazze’de akan kan yalnızca Gazzelilerin kanı değildir”
Bakan Fidan, Türkiye’nin Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı soykırım davasına müdahil olduğunu duyurdu ve “Davanın ilk gününden beri süreci takip ediyoruz. Hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız ve müttefik ülkelerle ne yapabiliriz onun çalışmasını yapacağız” dedi ve Endonezya ile farklı platformlarda Filistin davasını savunmaya devam edeceklerini bildirdi.
Güney Afrika geçtiğimiz Ocak ayında İsrail’e Filistin’de sivilleri hedef aldıkları gerekçesiyle soykırım davası açtı. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’i Gazze’de soykırım yapmakla suçlayan davanın düşürülmesi talebini reddetti. Ancak ateşkes çağrısı yapmayan mahkeme, İsrail’den ölümleri durdurmasını talep etti. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların “makul seviyede” ispatladığına hükmetti ve (İsrail’in) davanın düşürülmesi yönündeki talebini reddetti. Lahey merkezli mahkeme, İsrail’in Gazze’de soykırımı önlemek için tüm önlemleri almak zorunda olduğuna hükmetti ancak doğrudan ateşkes emri vermekten kaçındı. UAD, İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazzelilerin, ((Filistinlilerin 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi kapsamında) Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki “korunan grup” tanımını karşıladığını belirtti.
– Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki fiillerin işlenmesini önlemek için tüm tedbirleri alması gerektiğine hükmetti.
– Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nde yasaklanan fiillerin işlenmemesi için gerekli önlemleri alması gerektiğine hükmetti
TEDBİR KARARI NEDİR?
Divan’ın kararı, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ne aykırı hareket edip etmediğine ilişkin olmayıp sadece muhtemel soykırım tehlikesine karşısında oluşacak zararların önüne geçmek için davada nihai karar verilinceye kadar tarafların uyması gereken geçici önlemler anlamına geliyor.
Divan, tedbir taleplerine ilişkin yaptığı incelemede Güney Afrika’nın “makul” gerekçeler sunmasını yeterli bulurken, Gazze’de soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin incelemesini davanın esasına ilişkin safhada gerçekleştirecek.