ABD kara birliği hakkında açıklama yaptı.
Hamas’ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları, 7 Ekim Cumartesi günü başlayan ‘Aksa Tufanı’ saldırısı ile patlak veren çatışmaların dördüncü gününde, İsrail savaş uçakları, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne hava saldırılarına devam etti.
Anadolu Ajansı’na göre, İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin Beyt Lahiya bölgesi, Gazze kentinin batısı ve Han Yunus kentlerine hava saldırıları düzenledi. Görgü tanıklarına göre, Han Yunus’taki hava saldırılarından birinde önceden uyarı yapılmaksızın bir ev hedef alındı. İsrail güçleri, Refah kentinde de bir tarım arazisine saldırı düzenledi ve saldırıda ölü ve yaralılar olduğu bildirildi.
İsrail ordusu, Gazze sınırında kontrolü neredeyse tamamen sağladığını ve İsrail içinde silahlı Filistinli unsurların neredeyse olmadığını belirtti. İsrail askerlerinin Gazze çevresindeki kasaba ve yerleşim yerlerinin kontrolünü yeniden ele geçirmek için kararlı bir şekilde hareket ettiği ve Filistinli unsurların elindeki birçok silaha el koyduğu açıklandı.
İsrail savaş uçaklarının Gazze’ye düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren gazeteci sayısı 3’e yükseldi. Filistinli gazeteci Hişam en-Nevacihe, Rimal semtindeki bir İsrail hava saldırısında yaralandı ve daha sonra hayatını kaybetti. Daha önce Said et-Tavil ve Muhammed Subh’un da İsrail saldırılarında yaşamını yitirdiği bildirilmişti.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilileri, İsrail ve Filistin’deki son durum hakkında açıklamalarda bulundu. Pentagon, İsrail’e savunma desteğini artırdığını ve hava savunma sistemleri ve mühimmat dahil olmak üzere ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştığını belirtti.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise İsrail’e kara birlikleri gönderme niyetlerinin olmadığı vurgulandı. ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için İsrail’e yardım ettiği ve İsrail’in düşmanlarının bu durumu istismar etmemesi için daha fazla yardım sağlayacakları ifade edildi. Hamas’ın saldırılarıyla ilgili olarak ise İran’ın suç ortağı olduğu ve ilişkisinin devam ettiği belirtildi. Ancak, İran’ın bu saldırılara doğrudan katıldığına dair somut kanıtların olmadığı ifade edildi. Ayrıca, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşmenin olumlu bir gelişme olduğu vurgulandı.